"bir problemle" - Traduction Turc en Arabe

    • مشكلة
        
    Ya obezite, hücre içinde süregelen çok daha tehditkar bir problemle baş etme mekanizması ise? TED ماذا لو كانت السمنة آلية لتكيف الجسم مع مشكلة أخطر بكثير تحدث في الخلية؟
    Ben bu tür bir problemle uğrasmamıştım. ya da dürüstçesi, tıp dünyasının hiçbir dalıyla. TED لم أتعامل مع مشكلة كهذه أو بصراحة، كامل هذه الجزئية في عالم الطب.
    Atlanta'dan çıkarken küçük bir problemle karşılaştık. Open Subtitles كنا نغادر أطلانطـا عندما صادفتنا مشكلة بسيطة.
    Atlanta'dan çıkarken küçük bir problemle karşılaştık. Open Subtitles كنا نغادر أطلانطـا عندما صادفتنا مشكلة بسيطة.
    Bu doğru ise, çok ciddi bir problemle karşı karşıya olabiliriz. Open Subtitles لذا أي شخص بقربه يمكن ان يتعرض لجرعة قاتلة إذا كان هذا صحيح، فلدينا مشكلة خطيرة فلنأمل الا نكون
    Evet, herşey yolundayken tamam, ama büyük bir problemle karşılaştığımız anda, askeriye hemen adımını atar ve tüm kontrolü eline alır. Open Subtitles نعم, عندما تكون الامور على ما يرام, ولكن عندما نقع فى مشكلة كبيرة, العسكريين يتقدمون وياخذون السلطة المطلقة.
    Hepinizin bildiği gibi, bir problemle karşı karşıyayız. Open Subtitles كما تعرفون جميعا, لقد وجدنا انفسنا فى بؤرة مشكلة.
    1928'e kadar, fizik büyük bir problemle boğuşuyordu. Open Subtitles قبل عام 1928، كانت الفيزياء تعاني من مشكلة كبيرة.
    Peki, dinleyin gelecekte herhangi bir problemle karşılaşırsanız, önce beni arayın. Open Subtitles إسمع في المستقبل أي مشكلة تحصل تبلغني بها أولاً
    Sabahki cinayetten büyük bir problemle karşı karşıya olabiliriz. Open Subtitles قد يكون لدينا الآن مشكلة أكبر من مجرد جريمة قتل.
    Ben hayatimdaki büyük bir problemle ugrasirken siz ne yapiyorsunuz? Open Subtitles لدي مشكلة حياة كبيرة وماذا تفعلون يا رفاق ؟
    bir problemle karşı karşıya kaldığında genellikle ne yaparsınız? Open Subtitles عندما تواجهين مشكلة , ماذا تفعلين بالعادة
    Eğer bir saat, bir gün veya bir hafta için hissettiğiniz her negatif duygu başına üç pozitif duygu hissetmeyi başarabilirseniz sağlığınız ve zor bir problemle başa çıkabilme beceriniz çarpıcı bir biçimde artar. TED إذا أمكنكم تدبير تجربة ثلاثة مشاعر إيجابية مقابل كل شعور سلبي واحد على مدار الساعة، اليوم، الأسبوع، فإنك تُحسن بشكل هائل صحتك وقدرتك على التصدي بنجاح لأي مشكلة تواجهك.
    Arşimet zor bir problemle savaşıyordu. TED ‫أرخميدس.‬ ‫إنه يتصارع مع مشكلة صعبة،‬
    27 profesyonel insan seçti. Bu seçtikleri mühendis, fizikçi, matematikçi, mimar, mobilya tasarımcısı ve hatta sanatçılardı. Ve onları bir akşam üzerinde çalıştıkları bir problemle birlikte çağırdı. TED لذلك اختار 27 مهنيا محترفا من مهندسين وأطباء وعلماء رياضيات ومهندسين معماريين ومصممي أثاث وأيضا فنانين، وطلب منهم أن يأتوا جميعا في إحدى الأمسيات وأن يحضروا معهم مسألة أو مشكلة كانوا يعملون على حلها
    Ve bu milletler gerçek bir problemle karşı karşıya kaldılar. TED و تلك الدول تواجهها مشكلة حقيقية.
    Endüstrinin yaklaşımı bir problemle karşılaşınca sorunun kaynağını aramak değil yüksek teknoloji yamalarla sistemi hayatta tutmak. Open Subtitles النهج الصناعي هو -- عندما تكون لديك مشكلة مثل تلك
    Sen şimdiye kadar, bizden dolayı bir problemle karşılaştın mı? Open Subtitles هل تسببنا لك طوال هذا الوقت بأي مشكلة ؟
    Yola çıkar çıkmaz bir problemle karşılaştık. Open Subtitles لقد انطلقنا ولكن واجهتنا مشكلة سريعة
    Biliyorsunuz Kleiner'daki ortaklarımla ben etkili grup liderleriydik onun için kuş gribi gibi büyük bir problemle karşılaştığımızda ya da kişiselleştirilmiş ilaçlar gibi büyük fırsatlar yakaladığımızda çevremizdeki en akıllı insanları bir araya getiriyoruz. TED كم تعلمون ، أنا وشركائي في 'كلينر' كنا شبكيون، لذلك عندما نرى مشكلة كبيرة أو فرصة كبيرة كإنفلونزا الطيور أو الطب الشخصي personalized medicine، نقوم وقتها بتجميع أذكى الأشخاص الذين نعرفهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus