"bir randevu değil" - Traduction Turc en Arabe

• ليس موعد
• ليس موعداً
• ليس بموعد

Sadece bir randevu değil.
لا , أنه ليس موعد فقط , أنه الموعد الخامس

İkimiz de bunun bir randevu değil, iki ameliyat arası sandviç olduğuna hem fikiriz.
حسنا,لنكون واضحين هذا ليس موعد هذا سندويش بين العمليات الجراحيه

Ama sakın unutma, bu bir randevu değil sadece gündelik seks.
لكن تذكري هذا ليس موعد غرامي , انما مجرد جنس عرضي , حسنا

Teknik olarak, bu bir randevu değil. Randevu olduğunu söylemedim.
عملياً، فهو ليس موعداً عاطفياً أنا لم أؤطره كـموعد أبداً

Sorun değil. Ama şunu anlaman gerek, bir randevu değil.
ليست مشكلة، لكنني أريدك أن تفهم أن هذا ليس موعداً

Bunun uygun olacağını sanmıyorum Hadi ama, bu bir randevu değil
تعرفين أنا أنا معلمك الخصوصي لست أكيداً بأن هذا مستحب هيا، ليس موعداً

Ve B, bu bir randevu değil. En azından ben öyle sanmıyorum.
ثانياً إنه ليس بموعد على الأقل لا أظنه كذلك

Çabuk olsanıza. Geç kaldım. Hayır, bu bir randevu değil.
لقد تأخرت, لقد تأخرت هذا ليس موعد

-Ama bu bir randevu değil. -Tabi ki.
لكن هذا ليس موعد لا, بالطبع لا

- bir randevu değil, platonik.
انه ليس موعد تعيين انها افلاطونية

bir randevu tam olarak... hayır, bu bir randevu değil!
.. موعد ليس ماكنت لا ، ليس موعد

- Kadın mı erkek mi? - bir randevu değil.
ــ رجُل أم إمرأة ــ إنّه ليس موعد غرامي

- Bu bir randevu değil.
هذا ليس موعد غرامي هذا عمل

- Bu bir randevu değil. İş yemeği. Beni nereye götürüyorsun?
هذا ليس موعد غرامي هذا عمل

Bu bir randevu değil. Bir vaka üzerinde çalışıyoruz.
هذا ليس موعداً غراميّاً نحن نعمل على حالة

Bu bir randevu değil.Biz profesyonel ilişkimizi yavaşlatma hakkında ve ne yapılabilir onu konuşacağız.
حسناً ليس موعداً .. سوف نتحدث عن مستقبل علاقتنا المهنية

- bir randevu değil. Peki, buraya nasıl geldin?
إنه ليس موعداً غراميّاً إذن , كيف إنتهى بكِ الحالُ هنا ؟

Hayır Johhny, bu bir randevu değil.
لا جوني , إنه ليس موعداً , حسناً

O yemek içindi. Ciddi bir randevu değil.
. موعد عشاء ، ليس موعداً موعداً

Gerçek bir randevu değil.
ليس بموعد حقيقي

- Bu bir randevu değil.
-إنه ليس بموعد غرامي