Şu şey geldiği zaman Bir sürü insanı öldürdü. | Open Subtitles | دعني أخبرك عندما سقط هذا الشيء قتل الكثير من الناس |
Diğer taraftan, ifade edilebilir ve Bir sürü insanı öldürüyor. | Open Subtitles | من ناحية أخرى، هو معدي، ويقتل الكثير من الناس |
Herif tam pislik. Meydanda olan beyin özrüne rağmen Bir sürü insanı çarpmayı başarmışsın. | Open Subtitles | بغض النظر عن الضعف الفكري الواضح فلقد تمكنتَ من سرقة الكثير من الناس |
Oymacılık, açık denizlerde hazine avcılığı, ragbi takımının kaptanlığını yapıyor ve tek yumruğu ile Bir sürü insanı yere serme rekorunu elinde tutuyor. | Open Subtitles | هو نحات كبير غواص كنوز البحر العميقة وقائد فريق الرجبي ويحتفظ بالرقم القياسي للكم اكثر مجموعة من الناس بيد واحدة |
Hapis olayı için üzgünüm ama Bir sürü insanı rehin aldın. | Open Subtitles | آسف حول السجن ولكنّكَ أخذت مجموعة من الناس رهائن |
Plajda metal detektörünle Bir sürü insanı mı soydun Peter? | Open Subtitles | هل سرقت حفنة من الناس على الشاطئ بـ كاشف المعادن الخاص بك؟ |
Büro'daki, senin ayağını kaydırmak isteyen, Bir sürü insanı atlattın. | Open Subtitles | أنت خذلت أناس كثيرين فى هذا المكتب كانت لديهم خطط كبيرة لك |
Asıl önemli olan, Bir sürü insanı hayal kırıklığına uğratmam. | Open Subtitles | ما يهم هو إنى خذلت أشخاص كثيرين |
Yok, sen kötü bir adamı öldürdün ve Bir sürü insanı yanmaktan kurtardın. | Open Subtitles | لا ، لقد قتلت شخص شرير و حميت الكثير من الناس من ان يشووا |
Eğer ortalıkta dolaşıp bize devamlı çocuk dersen Bir sürü insanı kızdırırsın. | Open Subtitles | اذا استمريت بمناداتنا بالأطفال فسوف تُغضب الكثير من الناس |
Bir sürü insanı öldürdü. Ne kadar trajik bir durum. | Open Subtitles | قتل الكثير من الناس, مأساوى جدا وقت مأساوى |
Ama hala Bir sürü insanı yanımıza çekmemiz gerekiyor. | TED | لكننا لازلنا نحتاج لنجلب الكثير من الناس معنا في هذا . |
- Bay Lavington, beni görmeye geldi. - O, Bir sürü insanı görmeye gidiyor. | Open Subtitles | السيد "لافينغتون" أتى لزيارتي - إنه يزور الكثير من الناس - |
Sevmediğim Bir sürü insanı temsil ederim. | Open Subtitles | . امثل الكثير من الناس الذين لا أحبهم |
Bir sürü insanı öldürüyordum. | Open Subtitles | و أنا سوف أؤذي الكثير من الناس |
Hâlâ Bir sürü insanı eğlendiriyorsun, Buck. | Open Subtitles | لا زلت ترفه الكثير من الناس , باك |
Bir sürü insanı öldüren bir kâtil, dostum. | Open Subtitles | يقولون أنّه قتل الكثير من الناس. |
Ayrıca Bir sürü insanı da öldürdü. | Open Subtitles | هذا لطيف. وهو أيضا قام بقتل مجموعة من الناس. |
Mona Hanna'nın, Bir sürü insanı misafir edecek durumda olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | (مونا) لست متأكدة من أن (هانا) مستعدة لاستقبال مجموعة من الناس في حفلة |
Evet ama o Bir sürü insanı öldürdü! | Open Subtitles | لكنها قتلت مجموعة من الناس |
Bu tıpkı bir köpek balığının Bir sürü insanı yemesi sonra da bir uçağa binip ülkenin diğer ucunda inmesi ve daha fazla insan yemesi gibi. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن يكون مثل سمكة قرش تناول حفنة من الناس... ومن ثم الحصول على متن طائرة، وهبوطه في نهاية أخرى من البلاد... ثم تناول المزيد من الناس. |
Büro'daki, senin ayağını kaydırmak isteyen, Bir sürü insanı atlattın. | Open Subtitles | أنت خذلت أناس كثيرين فى هذا المكتب كانت لديهم خطط كبيرة لك |
Asıl önemli olan, Bir sürü insanı hayal kırıklığına uğratmam. | Open Subtitles | ما يهم هو إني خذلت أشخاص كثيرين |