Uzunca bir süre boyunca sorgulandık ama nihayetinde güvenlik bizi serbest bıraktı. | Open Subtitles | سؤلنا لفترة طويلة جدا، ولكن، اه، في نهاية المطاف الأمن تركونا لنذهب. |
Yunanlılar ne olacağı hakkında düşündüler, tanrılar, insanlar ve ölümsüzlüğün iç içe geçtiği uzun bir süre boyunca | TED | حسنا، فكر الإغريق حول ما يحدث عندما تخلط الآلهة والبشر والخلود لفترة طويلة. |
bir süre boyunca Beyin Operası'yla gezdik. Şu an Viyana'da inşa ettiğimiz müzede duruyor. | TED | قمنا بعمل جولات لفترة طويلة ، والآن أوبرا الدماغ موجودة بصورة دائمة في فيينا حيث قمنا بإنشاء متحف خاص بها |
Kısa bir süre boyunca bu katta kapalı kalacaksınız. | Open Subtitles | في خدمتكم) -سوف تقيدوا في هذا الطابق لفترة زمنية قصيرة |
Ölmeden önce 48 ila 72 saatlik bir süre boyunca su içinde kalmış. | Open Subtitles | على فخذيه لمدة تترواح بين 48 إلى 72 ساعة قبل الوفاة |
Ölmeden önce 48 ila 72 saatlik bir süre boyunca su içinde kalmış. | Open Subtitles | على فخذيه لمدة تترواح بين 48 إلى 72 ساعة قبل الوفاة |
Ve bu çok uzun bir süre boyunca halka gida temini saglayabilir. | TED | و يوفر هذا إمدادات الغذاء للمجتمع لفترة طويلة. |
"Ama beni bir hemşire olarak düşün, Sevdiğim, hoşlandığım birinden bandajları çıkarıyorum. ve uzun bir süre boyunca da bunu yapmak zorunda kalıyorum. | TED | لكن فكر بي كممرضة، أقوم بأخذ، إزالة الضمادات لكل شخص أرتحت له، وعليّ فعل ذلك مراراً لفترة طويلة من الزمن. |
Uzun bir süre boyunca fosillerin ne olduğu hakkında kimsenin bir fikri yoktu. | Open Subtitles | لفترة طويلة,ظل الناس يجهلون ماذا تكون الحفريات |
Onu unutmadığın sürece dedem çok uzun bir süre boyunca seninle kalacak. | Open Subtitles | طالما تذكرتيه سيبقى جدي سيبقى معك لفترة طويلة |
Bir kere yaptıktan sonra uzun bir süre boyunca tekrar yapasım hiç gelmedi. | Open Subtitles | وأعتقدت بمجرد أنني أقمتُ علاقة شعرت كأنني لستُ بحاجة للقيام بها مجدداً لفترة طويلة جداً |