bir saatimiz var, kullanalim. | Open Subtitles | حسنا، لدينا ساعة واحدة لنجعلها ذات فائدة. |
ve batıya ilerleyeceğiz. Güneş batana kadar bir saatimiz var. | Open Subtitles | سوف نتوجه رأسا الى الغرب لدينا ساعة واحدة قبل حلول الظلام |
Eski halimize dönmeden önce, tam bir saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا فقط ساعة واحدة فقط قبل أن نعود إلى لأشكالنا السابقة |
Teknisyen yemekten dönene kadar bir saatimiz var. Tamam. | Open Subtitles | إن لدينا ساعه واحده فقط قبل يأتى العمال التقنيين من العشاء |
Buradan çıkmak için bir saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا ساعة واحده للخروج من هنا. |
Dinle, hızlı hareket etmeliyiz. Bu işi yapmak için bir saatimiz var. | Open Subtitles | اسمع, علينا التحرك بسرعة لدينا ساعة واحدة لفعل هذا |
En az bir saatimiz olmalıydı. Bitirmek için bir saate ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى ساعة أضافية, ساعة واحدة لأنهي العمل |
Hangi P.E. cihazlarinin yangin cikarabilme... .. ozelligi oldugunu bulmak icin bir saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ساعة واحدة لنعلم أي أجهزة الشركة العامة للإلكترونيات |
Geri geldiğinde bize, silâhlarımızı sökmek ya da yok etmek için veya çukur açıp istediğimiz her şeyi gömmek için bir saatimiz olduğunu bir saat içinde tepede buluşmak için hazır olmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ... ،وعاد ليخبرنا أن أمامنا ساعة واحدة ... لتفكيك وتدمير أسلحتنا ... ... أو لنحفر قبور وندفن جثث قتلانا ... |
Sadece bir saatimiz kaldı. | Open Subtitles | اعني، ليس لدينا سوي ساعة واحدة |
Düğüne kadar neredeyse bir saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا تقريباً ساعة واحدة قبل الزفاف |
Bir saat, Leo, bir saatimiz var. | Open Subtitles | ساعة واحدة، ليو، لدينا ساعة واحدة. |
Onu bulmak için bir saatimiz var. | Open Subtitles | ونحن عندنا ساعة واحدة لإيجاده. |
Gün doğumuna bir saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ساعة واحدة حتى ضوء النهار. |
Toparlanıp Abu Dabi'den gitmek için bir saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا ساعة واحدة لنخرج من ابوظبي |
Tamam Gabriela'yı bulmalıyız..bir saatimiz var ve araba bizde | Open Subtitles | لقد فقدنا "جابرييلا" ولدينا ساعة واحدة و"بوه بوى" يحضر جنازة أخيه لنقتحم منزله ونحصل على بطاقتى |
Telefonunu izleyebilirler. Sadece bir saatimiz var. Ama bundan daha fazlasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن فقط لدينا ساعه واحده نريد وقتا أكثر من ذلك |
Yabancı bir hesaba 10 milyon dolar yatırmak için bir saatimiz var yoksa istihbaratı yayacak. | Open Subtitles | لدينا ساعه واحده لايداع 10 ملايين دولار فى حساب خارجى والا سيقوم بتسريب المعلومات |
Ama bilirsin, daha bir saatimiz var. | Open Subtitles | لكن ، تذكري ، لدينا ساعة واحده |
Suç mahallinin yüzey alanı düşünülünce hâlâ burada olan kanıtları toplamak için en fazla bir saatimiz var. | Open Subtitles | نظراً لمنطقة سطح مسرح الجريمة لدينا حوالي ساعة بأعلى قدر لإستحضار أي أدلة قد كانت هنا |