"bir sonuç" - Traduction Turc en Arabe

    • نتيجة
        
    • على نتائج
        
    • خاتمة
        
    • استنتاج
        
    • يُنتج إستنتاج واحد
        
    • نتيجةٌ
        
    • غير حاسمين
        
    • أي نتائج
        
    • أحصلتم على صور
        
    Temiz bir sonuç alabilmek için yapılabilecek son testi yapıyorum. Open Subtitles أنا أجري أخر تحليل ممكن إجرائه للحصول على نتيجة نقية،
    Bu kötü bir sonuç ve beşinci yılımda bunun yüzünden eleştiri almak istemem. Open Subtitles إنها نتيجة سيئة, وأنا لا أريد أن أتحمل مسؤوليتها في لوحة السنة الخامسة.
    Sürekli aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç çıkmasını umuyoruz. Open Subtitles فعل نفس الشيء مرارًا وتكرارًا مع توقع نتيجة مختلفة، حسنٌ؟
    Angela Carlos'un burnundaki beyaz tozla ilgili bir sonuç çıktı mı? Evet. Open Subtitles هل حصلت على نتائج من المسحوق الابيض الذى وجدناه بداخل انف انجيلا؟
    şuan için herhangi bir olayda varılması gereken beklenen bir sonuç, fakat tamamıyla zamana uygun. Open Subtitles خاتمة محزنة على أية حال لكن هذا وقت يثير الشفقة
    2200 yil öncesi için oldukça iyi bir sonuç bu. Open Subtitles و ذلك استنتاج جيد جداً بالنسبة الى 2200 سنة مضت.
    Bunun nedenleri nedir? Bu istenmeden gelinen bir sonuç. TED ما هي الأسباب؟ حسنا، إنها نتيجة غير مقصودة.
    Her bir sonuç bu işaretlerden birisiyle gösteriliyor ve her biri de bir kolona yerleşip bir refah ve emeklilik seviyesini temsil ediyor. TED و كل نتيجة تظهر تبعاً لواحدة من المؤشرات وكل واحدة توضع في صف يمثل مستوى الثروة والتقاعد.
    Söylemek istediğim şey, gerçekçi bir sonuç elde etmek için takip edilmesi gereken üç basit kural var. TED أود أن أقول أن هناك ثلاث قواعد بسيطة للوصول إلى نتيجة واقعية
    Yani gerçekçi bir sonuç elde etmek, bence planlama sayesinde oluyor. TED الحصول على نتيجة واقعية إذن يمكن تلخيصه في التخطيط
    Motivasyon genellikle bir ideal, harika bir sonuç gibi aksettirilir. TED إن التمكين يحدث عادة ليبدو كصفقة إنه نتيجة مذهلة.
    Olumsuz bir sonuç aldığınızda bile öğrenmeniz gereken bir şeyi kavrıyorsunuzdur. TED حيث أنك لو حصلت على نتيجة سلبية فأنت لا تزال تتعلم شيئًا يلزمك معرفته.
    Yani karanlık enerjinin gücünü anlamak için eski iyi bir kuantum mekaniği kullanırsanız kesinlikle şaşırtıcı bir sonuç elde edersiniz. TED الآن، إذا ما استخدمت ميكانيكا الكم القديمة كم يجب أن تكون قوة الطاقة المظلمة، ستتحصل على نتيجة مذهلة بكل معنى الكلمة.
    Çalışmalar bazı türlerin iyi yaşam sürdüklerini gösteriyor ama çoğu negatif bir sonuç gösteriyor. TED تظهر الدراسات ان بعض الفصائل فى الواقع تعمل بصورة جيده لكن العديد منها يظهر نتيجة سلبية.
    İhmal eden annelerin yavrularında tam ters bir sonuç ortaya çıktı. Bu yüzden hayatları boyunca strese karşı daha hassas hale geldiler. TED في حين حصلت جراء الأمهات المهملة على نتائج معكوسة حيث أصبحت أكثر حساسية للتوتر خلال حياتها.
    Bunu bir de şehir merkezine getir. Belki bir sonuç alabiliriz! Open Subtitles خذها الى العاصمة ربما سوف نحصل على نتائج
    İstenmeyen bir sonuç ile karşılaşmayacağımızdan emin miyiz? Open Subtitles هل يمكننا التأكد من عدم وجود أي خاتمة غير مرغوبة؟
    Polislerin endişelendikleri kadarıyla intihardan başka bir sonuç çıkarılamıyor. Open Subtitles بالرغم من اهتمام الشرطه لكن لا يوجد استنتاج اخر للامر غير كونه انتحارا
    Buradan ufacik bile olsa ise yarar bir sonuç çikma sansi nedir? Open Subtitles كيف يمكن لأيّ من هذا أن يُنتج إستنتاج واحد مفيد؟
    Yine farklı bir sonuç çıktı beyler. Open Subtitles نتيجةٌ مختلفة تماماً أيها السادة
    MR ve LP bir sonuç vermedi. Enfeksiyon hala olası. Open Subtitles صورة الرنين و فحص القطنية غير حاسمين لازالت العدوى ممكنة
    O zaman bir sonuç alınmayacak. Bu kadar basit. Open Subtitles إذاً لن نحصلَ على أي نتائج ، الموضوع بهذه البساطه
    MR boğulmadan önce iyi bir sonuç aldınız mı? Open Subtitles أحصلتم على صور جيدة قبل أن يغرق جهاز الرنين المغناطيسي ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus