Evet, bu büyük bir sorumluluk, omuzlarımızda büyük bir yük. | TED | إنها مسؤولية كبيرة، وعبء كبير على كاهل الجميع، نعم إنها كذلك. |
Büyük bir sorumluluk... Balık beslemek. Hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | إنها مسؤولية كبيرة تلك الأسماك وليس ظريفاً |
Sanki patlamayı bekleyen bir sorumluluk bombasıymışım gibi. | Open Subtitles | الطفل، وكأنني قنبلة موقوتة من المسؤوليات تنتظر الانفجار |
Ama iş küçücük bir sorumluluk almaya gelince, | Open Subtitles | ثمّ، فى الدقيقه التى يجب عليكم تحمل شئ صغير من المسؤولية |
Başkomutanlık bu madalya ile birlikte, genç adam size çok büyük bir sorumluluk verdi.. | Open Subtitles | القيادة العليا أعطتك مسؤولية كبيرة أيها الشاب أكبر بكثير من هذا الوسام |
Bu ağır bir sorumluluk, efendim. | Open Subtitles | كل ما استطيع قوله يا سيدى ان هذه مسئولية كبيرة |
Ne yüce bir sorumluluk bu. | TED | يا لها من مسؤولية رائعة تقع علينا. |
Ömür boyu sürecek bir sorumluluk ve her şeyi derinden etkiler. | Open Subtitles | إنها مسؤولية مدى الحياة. وهي على الأرجح ستغير كل شيء. |
Bu, büyük bir sorumluluk. Yine de bunu kabul edeceğim sanırım. | Open Subtitles | إنها مسؤولية كبيرة، ولكن أظن أنه علي القبول بها |
Bu kollektif bir sorumluluk, neden ortak bir karar olmasın? | Open Subtitles | إنها مسؤولية جماعية، ولماذا لا قرار جماعي؟ |
Bu büyük bir sorumluluk. | Open Subtitles | و التي ستقوم بتغيير حياتها للأبد ذلك كمّ كبير من المسؤوليات |
Bu büyük bir sorumluluk. | Open Subtitles | هذا الكثير من المسؤوليات |
Böyle bir sorumluluk almak isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انكِ تريدين هذا النوع من المسؤولية |
Onun doktoru olarak ölümünde herhangi bir sorumluluk hissediyor musunuz ? | Open Subtitles | هل تشعر بأى حس من المسؤولية باعتبار انك طبيبها ؟ |
Bilemiyorum. Bu çok büyük bir sorumluluk. | Open Subtitles | أنا لا أعرف هذا يتضمن قدرا كبيرا من المسؤولية |
Bu çok hoş. Orada yaşayamaz. Bu büyük bir sorumluluk gerektirir. | Open Subtitles | حسناً ،لا يستطيع أن يعيش هناك انها مسؤولية كبيرة |
Onun gibi bir gencin omuzlarına yüklenen büyük bir sorumluluk. | Open Subtitles | إنَّها مسؤولية كبيرة على أكتافه اليافعة. |
Size büyük bir sorumluluk verildi Yüzbaşı. | Open Subtitles | لقد ألقيت على عاتقك مسئولية كبيرة أيّها النقيب |
Günümüzde petrol tankerlerini yönetmek büyük bir sorumluluk. | Open Subtitles | قيادة ناقلات البترول النهاردة بقت مسئولية ختيييرة |
Bu cinayet davasını alarak çok büyük bir sorumluluk üstlendin. | Open Subtitles | أنت تتحمل مسئولية كبيرة بتولي هذه القضية |
O kızı yargılayıp, ona zarar verdiysen bu korkunç bir sorumluluk olur! | Open Subtitles | إذا كنت قد أخطات في حكمك على الفتاة أو آذيتها، يا لها من مسؤولية مريعة! |