Bu sabah bir sorun çıktı | Open Subtitles | فيما يبدو صباح اليوم كانت هناك مشكلة |
Kanıtı yerleştirmede bir sorun çıktı mı, Bay Kreese? | Open Subtitles | أيّ مشكلة في زرع الأدلة، سيّد (ريز)؟ |
En son alınan kanınızda bir sorun çıktı bu nedenle yeniden almamız lazım. | Open Subtitles | ،كانت هناك مشكلة في عيّنة الدمّ المسحوبة لذا سنضطر لفعل هذا مجدّدا. |
Baban seni almamızı istedi.Su şirketinde bir sorun çıktı. | Open Subtitles | والدك طلب مننا أن نوصلك هناك مشكله بشركة المياه |
- Geç kaldınız. - Arabada küçük bir sorun çıktı. | Open Subtitles | ـ لقد تأخرتما ـ واجهتنا مشكلة في السيارة |
Görünüşe göre, büyük köftede bir sorun çıktı. | Open Subtitles | من الواضح أن هنالك مشكلة ما بشأن كرة اللحم |
- Evet, bir sorun çıktı da. O yüzden şu an bilinci kapalı ama evet, o. | Open Subtitles | نعم، كانت هناك مشاجرة لذلكَ هو فاقدٌ للوعي الآن لكن نعم إنه هو |
Kocanızın uçuşunda önemsiz bir sorun çıktı. | Open Subtitles | هناك مشكلة على رحلة زوجك حضورك مطلوب |
Bu arada bir sorun çıktı. | Open Subtitles | في ذات الوقت، كان هناك بعض التعقيدات |
bir sorun çıktı. Elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | كنا نواجه مشكلةً حاولنا أن نفعل ما بإستطاعتنا |
Wendy, üzgünüm. Gitmem gerek. bir sorun çıktı. | Open Subtitles | ويندي أعتذر يجب أن أذهب شيء ما طرأ |
Ortaklar toplantımızda bir sorun çıktı. | Open Subtitles | كانت هناك مشكلة في اجتماع الشركاء. |
Soygun sırasında bir sorun çıktı. | Open Subtitles | كانت هناك مشكلة في المهمة |
Eliot, Hurley'nin arabasını almakta bir sorun çıktı mı? | Open Subtitles | أيّ مشكلة في إخراج سيّارة (هيرلي)؟ |
Ses doğrulamasında bir sorun çıktı. | Open Subtitles | يبدو أن هناك مشكلة في التحقق من الصوت |
Tren istasyonunda bir sorun çıktı. | Open Subtitles | لقد كان هناك مشكلة في محطة القطار |
-Afghanibhai bir sorun çıktı, iki çetenin çapraz ateşinde kaldık otelden ayrılamıyoruz. | Open Subtitles | هناك مشكله كنا نغادر الفندق ولكن علقنا فى تبادل لاطلاق النار بين عصابتين |
Annemin çalıştığı evde bir sorun çıktı da. | Open Subtitles | كانت هناك مشكله فى البيت الذى تعمل به امي |
-Küçük bir sorun çıktı. -Duydum. | Open Subtitles | ـ لقد واجهتنا مشكلة صغيرة ـ سمعت ذلك |
Görünüşe göre, büyük köftede bir sorun çıktı. | Open Subtitles | من الواضح أن هنالك مشكلة ما بشأن كرة اللحم |
- Evet, bir sorun çıktı da. O yüzden şu an bilinci kapalı ama evet, o. | Open Subtitles | نعم، كانت هناك مشاجرة لذلكَ هو فاقدٌ للوعي الآن لكن نعم إنه هو |
Kocanızın uçuşunda bir sorun çıktı. | Open Subtitles | هناك مشكلة على رحلة زوجِكَ. |
Jeremy, bir sorun çıktı. | Open Subtitles | الينا؟ جيرمي,كان هناك بعض التعقيدات |
bir sorun çıktı. Elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | كنا نواجه مشكلةً حاولنا أن نفعل ما بإستطاعتنا |
Henüz değil. bir sorun çıktı. | Open Subtitles | ليس بعد، شيء ما طرأ |