| Etkilendim. Otoriteyle ilgili bir sorunun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن لديك مشكلة مع السلطات وخصوصاً مع الشرطة |
| Ama bir sorunun olduğunu düşünüyorum. İkimiz de böyle düşünüyoruz. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن لديك مشكلة, كلانا يعتقد ذلك |
| Bir sürü kadın kaldırıyorsun. Kadın tavlamakla bir sorunun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | عندك الكثير من النساء لا أعتقد أن لديك مشكلة في الحصول على النساء ابدا |
| - Sıra dışı bir sorunun olduğunu duydum. - Şu konuşana bak hele. | Open Subtitles | سمعتُ أن لديك مشكلة غير عادية - يجب أن تتحدث - |
| Merhaba, ben Abe. Marie bir sorunun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مرحباً، أنا "آبى" "مارى" قالت أن لديك مشكلة |
| Kendi kendine bir sorunun olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك أن نعترف أن لديك مشكلة. |
| bir sorunun olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن لديك مشكلة |