Bunun yerine cinsel yönelimi yüzünden bir suçlu olarak öldü ve kimyasal hadımlığa mecbur bırakıldı. | TED | وبدلًا من ذلك فقد توفي كمجرم بسبب ميوله الجنسي، وتم إجباره على الإخصاء الكيميائي. |
bir suçlu olarak, yargılanmaktan kurtulmak bize zulmeden bir canavarı, daha azılı bir suçluyu suçlamak her zaman mümkündür. | Open Subtitles | الواحد يمكن أن يتفادى . . أن يحاكم كمجرم ، لإتهام مجرم أكبر الوحش الذي يضحي بنا |
Önceki kraldan ziyade, Onderon halkına karşı gerçekleştirilen terörist eylemleri destekleyen bir suçlu olarak. | Open Subtitles | ليس كملك سابق لكن كمجرم يرعي الحركات الارهابية ضد شعب اوندرون |
Ama tarihi kayıtlar Thomas Durant'ı bir suçlu olarak anacak, farkındasınız değil mi? | Open Subtitles | ستعي بأن سجلات التاريخ ستتذكر توماس دورانت كمجرم |
Burada bir suçlu olarak... bulunuyorum... | Open Subtitles | كضحية لتاثير ... . ا |
Burada bir suçlu olarak bulunuyorum... | Open Subtitles | وأقف هنا كضحية لتاثير ... . |
Tamam, davaya karşı zinayı önümüze getirecekler ki böylelikle planları seni bir suçlu olarak göstermek olacak. | Open Subtitles | حسناً، الزنا ضد القانون، لذلك إنّهم يخططون لتصويرك كمجرم. |
Hüküm giymiş bir suçlu olarak, silah satın alamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيعي إمتلاك سلاح كمجرم مدان سابق |
- Babalarını bir suçlu olarak görmemeliler. | Open Subtitles | لا يجب أن يرون والدهم كمجرم |
Diğer suçluları ele veren bir suçlu olarak. | Open Subtitles | كمجرم يساعد المجرمين الأخرين |
Krusty'i, sert bir suçlu olarak değil de, | Open Subtitles | دعونا نتذكر (كراستي)، ليس كمجرم مذنب |