"bir suçluyu" - Traduction Turc en Arabe

    • مجرماً
        
    • على مجرم
        
    • مجرما
        
    • آن كانت
        
    Şüpheli bir suçluyu yanlış tanımlamak gülünç bir mesele veya sivil özgürlükleri ihlal değil. TED لكن عدم تحديد مجرماً مشتبهاً به ليس أمراً مضحكاً، ولا انتهاكاً للحريات المدنية.
    Bu artık sadece seni ilgilendirmiyor. Biz şu anda bir suçluyu barındırıyoruz. Open Subtitles ولم يعد الأمر مقتصراً عليك فقط فنحن نأوي مجرماً الآن
    Nasıl önemli bir durum çıkıyorda tehlikleli bir suçluyu eski sevgilinle ilişki kurmak için yalnız bırakıyorsun? Open Subtitles لجعلك تتركين مجرماً خطيراً لوحده لكي تقابلي صديقك السابق؟
    Ama bir suçluyu saklamamalısın. Open Subtitles لكن لا يمكنكِ الإقدام على ذلك لا يمكنكِ التستّر على مجرم
    2 bitlik sesi olan bir suçluyu geçemiyorsam, nasıl yarış kazanırım? Open Subtitles إذا لم أستطع أن أقبض على مجرم تافه كيف يمكن أن أفوز بسباق؟
    Böyle patlamas mazur görülebilir, zira savclk Amerikan ordusunun... bir subayna kars ifade versin diye bir suçluyu kürsüye çkarmay uygun görmüs. Open Subtitles رغم ان إنفجاره معذورُ تقريباً... لان الإدّعاءِ يرى انه من المقبول ان يضع مجرما على المنصة للشَهادَة ضدّ ضابطِ في الجيشِ الأمريكيِ.
    Siz de mi bir suçluyu destekliyorsunuz... Open Subtitles انت زوجه رجل شرطه و تدعمين مجرما
    Aşırı hızda giden bir suçluyu takip ettin mi? Open Subtitles آسبق آن كانت متبعتك بسرعه عالية ؟
    Senin yanında olmadığım zaman, bir daha tehlike içerisinde asla bir suçluyu yakalamaya yakın olacağından şüpheliyim. Open Subtitles بدوني إلى جانبك, أشك بأن تكون. مجرماً بعيد عن الخطر.
    Bu günlerde polis sokakta bir suçluyu öldürdüğünde... cesedini bir yerlere atsa daha iyi. Open Subtitles كان علينا تمضية العشرين عاماً في المارينز ,في هذة الأيام... .. يقتل الشرطي مجرماً في الشارع و علية رمي الجثة في مكان ما
    Önemli bir suçluyu hapse attın. Open Subtitles أعني,أدخلت مجرماً كبيراً السجن
    Bir bölümde jandarmalardan oluşan bir konvoy bir suçluyu nakil ediyor ve Teğmen Dan'ın... Open Subtitles هناك مروحية حيث قافلة شرطة عسكرية تنقل مجرماً , والملازم " دان " هو رجلنا
    Sonra bir suçluyu önüne itti. Open Subtitles ووضع مجرماً أمامها.
    Efendim, bu kadın bir suçluyu korudu. Open Subtitles هذه المرأة تحمي مجرماً
    Her neyse, bir suçluyu babası gibi sakladığı ve affettiği için bedelini ödüyor. Open Subtitles مهما يكن، إنها تدفع الثمن لتساهلها و تسترها على مجرم مثل والدها
    Hiç kendimden daha önemli bir suçluyu yakalamana yardım edebileceğimi düşündün mü? Open Subtitles هل تصورت احتمالية اني اساعدك في القبض على مجرم اكبر مني؟
    Belki aynı gün hem bir suçluyu... hem de yozlaşmış bir ajanı yakalarız. Open Subtitles ربما قد نقبض على مجرم وعميل فاسد في ذات اليوم
    - Uluslararası bir suçluyu naklediyoruz. Open Subtitles -فنحن ننقل مجرما دوليا
    Aşırı hızda giden bir suçluyu takip ettin mi? Open Subtitles آسبق آن كانت متبعتك بسرعة عالية ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus