Bu, bilginin birbirimize engel olduğu değil, bizi birbirimize bağladığı bir takımın şimdi bir parçası olduğumuz fikriydi. | TED | كانت الفكرة أننا الآن جزء من فريق حيث تشكل المعلومة الرابط الأساسي بيننا جميعا، وليس الحاجز الذي بيننا. |
O ekibini bir takımın parçası olarak görüyor ve tek bir amaçları var: annenin dünyaya sağlıklı bir bebek getirmesini sağlamak. | TED | ترى موظفيها كجزء من فريق إلى جانب المرأة وأسرتها يسعى لهدف واحد: أن تلد الأم طفلها بصحةٍ تامة. |
Hep bir takımın parçası bunun gibi bir şey? | Open Subtitles | فى جماعة او كجزء من فريق ممكن ولكن فى موقف ما مثل هذا ؟ |
Ama hiçbiriniz gerçek dünyada bir takımın parçası olarak çatışma tecrübesi yaşamadınız. | Open Subtitles | ولكن لا أحد منكم جرّب المعركة، على ارض الواقع، كجزء من الفريق |
Onu tekrar kaçıracak bir takımın parçası olmak istemiyorum.. | Open Subtitles | لم أرد أن أكون جزءاً من الفريق الذي سمح له بالفرار ثانيةً |
Tebrikler, dostum ufak, güzel bir takımın var. | Open Subtitles | تهانينا يا رجل ، لديك فريق صغير جميل هناك لا |
Herhangi bir takımın sattığından 100 bin fazlası. | Open Subtitles | مئة أكثر من ثمن أي فريق تم بيعه على الإطلاق |
Ben daha önce bir takımın parçası olamamıştım, ve bu yaşta, böyle bir şeyin olacağını beklemiyordum. | Open Subtitles | الآن, أنا لم أكن جزءاً من فريق من قبل، وفي عمري, لم يكن شيئاً ما كنت أتوقعه أن يحدث أبداً. |
Tek çalışmak zorunda eğilsiniz. bir takımın parçasıda olabilirsiniz. | Open Subtitles | ليس عليك أن تعمل وحدك، يمكنك أن تكون جزءاً من فريق. |
Irak ordusuyla beraber eğitim çalışmaları yapan bir takımın üyesi. | Open Subtitles | هولت بيركنز ، والذى يعمل حالياً كجزء من فريق تدريبى مع الجيش العراقى |
İnsanların, kaybettiğin şeyi kaybetmesini engellemeye çalışanların olduğu bir takımın parçası olma fırsatı. | Open Subtitles | أن تكون جزءاً من فريق يساعد الناس كي لا يفقدوا ما فقدته |
bir takımın parçasıyız ve takımdakiler birbirini korur. | Open Subtitles | ، نحنُ جزء من فريق والفرق يهتم أفرادها ببعضهم البعض |
Ama ben zaten harika bir takımın parçasıyım. | Open Subtitles | ولكن الان اعرف انني جزء من فريق عظيم بالفعل |
Sheldon, o küçük parmağınla herkesten zeki olduğunu kanıtlama çaban bir takımın parçası olarak kazanmandan daha mı önemli? | Open Subtitles | هل إثبات أنك بيد واحدة أذكى من ... أي شخص آخر أمر هام لدرجة أنك تفضل الخسارة بنفسك على الفوز كجزء من فريق ؟ |
Geçen 6 senelik süre içersinde, Kenya ve Rwanda' da kuraklığa karşı 185.000'in üzerinde çiftçiyi sigortalayan bir takımın parçası olmak için yeteri kadar şanslıydım. | TED | كان هذا منذ ستة أعوام، والعام الماضي كنت محظوظة بما يكفي لأكون واحدة من الفريق الذي يأمن أكثر من 185000 فلاح في كينيا ورواندا ضد الجفاف |
bir takımın parçası olmak anlamına geliyor. | Open Subtitles | انها مسألة كونك جزءً من الفريق |
bir takımın parçası olmak eğlencelidir. | Open Subtitles | من الممتع أن تكون جزء من الفريق |
Bugünse bir takımın parçası olduğum hatırlatıldı. | Open Subtitles | واليوم تذكرت بأنني جزئاً من الفريق |
bir takımın parçası olmayı seviyorum dostum. | Open Subtitles | أحب كوني جزءاً من الفريق يا رجل |
Seni bir takımın parçasıymışsın gibi anlattılar bir karargahı falan olan. | Open Subtitles | جعلوا الأمر يبدو وكأنك جزءاً من الفريق -مثل المقر |
Burada iyi bir takımın var. Ne kadardır kulübün sahibisin? | Open Subtitles | تعرف ، إنّه رائع أن يكون لديك فريق هنا |
Evet, Electus Corp tarafından... solucan deliği araştırması için yapılan bir takımın başındaki bilim insanıydım. | Open Subtitles | نعم، كنت العالم الرئيسي على فريق تم تجميعة من قبل شركة إلكتس كورب للبحث في تكنولوجيا الثقب الأسود |