| Bu size biraz garip gelebilir ama gece vakti bir takside yalnızız ve biraz utansam bile, günah çıkarmak istiyorum ben! | Open Subtitles | ،ولكن ها نحن هنا وحيدين في سيارة أجرة ،وأشعر بإحراجٍ بعض الشيء ولكن أرغب بتقديم إعتراف |
| - Koca Anne... Koca Anne'yi bir takside gördüm, şimdi GB alacağım. | Open Subtitles | لقد رأيت الجدة الكبيرة تخرج في سيارة أجرة سأقوم الآن بمتابعتها |
| Mesela sıcak bir takside on saat üzerine oturduğun arka cebindeki cüzdan gibi. | Open Subtitles | عندما يمتزجان مع الضغط والحرارة، لنقل مثلا... محفظة نقود جُلٍس عليها من عشر ساعات إلى يوم في سيارة أجرة ساخنة. |
| Logan yolunda bir takside ciğerlerine hava gitmemiş. | Open Subtitles | " انهار في سيارة أجرة في طريقه إلى " ليجون |
| bir takside doğurmak üzereyim! | Open Subtitles | أنا على وشك أن ألِد طفلةً في سيارة أجرة! |
| bir takside bulunmuş. | Open Subtitles | و تم إيجادها في سيارة أجرة |
| Küçük J bir takside bayılırken görüldü. | Open Subtitles | رُصدت : الصغيرة (ج) مُغمى عليها في سيارة أجرة |