"bir toplantıya" - Traduction Turc en Arabe

    • إلى اجتماع
        
    • الى اجتماع
        
    • لإجتماع
        
    • لديه قضيّة ذات
        
    • لحضور اجتماع
        
    • لدي إجتماع
        
    • لاجتماع
        
    • اجتماعاً في
        
    • إلى إجتماع
        
    • مقابلة واحدة
        
    • على إجتماع
        
    • اتاحة بعض
        
    Binaya girerken seni lobide gördüm ve şu anda çok önemli bir toplantıya.. Open Subtitles في الممر في طريقي أنا متجه إلى اجتماع هام
    Kennedy kardeşini Sovyet büyükelçiyle başka bir toplantıya daha gönderdi. Open Subtitles بعث كينيدي بشقيقه إلى اجتماع آخر مع السفير السوفياتي
    Geçen ay babasını bir toplantıya götürüyordu, büyük bir Mercedes'i var. Open Subtitles لقد أوصل أباه الى اجتماع خلال الشهر الماضي لديه سيارة مرسيدس كبيرة
    G amcanın yarın öğleden sonra Carlton Otel'de büyük bir toplantıya gideceğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أن عمى ذاهب لإجتماع كبير غداً بعد الظهيرة فى فندق كارلتون
    Geçen gün narkotiğin ağır toplarıyla bir toplantıya katıldı. Open Subtitles ذاك اليوم كانت لديه قضيّة ذات أهميّة مع عملاء مكافحة المخدّرات
    Erkekler hep kadınları korumaktan bahsedip dururlar ama başıma gelenlerden sonra Frank, siyasi bir toplantıya gider. Open Subtitles يظل الرجال يتشدقون عن حماية نسائنا والآن بعد ما حدث لي هذا المساء يذهب فرانك لحضور اجتماع سياسي
    Dün iş yerinde ilginç bir toplantıya girdim. Open Subtitles إذاً كان لدي إجتماع شيق في العمل يوم أمس
    12 adımlık bir program var. Seni bir toplantıya götürebilirim. Open Subtitles برنامج علاجي من اثنتي عشرة خطوة يمكنني اصطحابك لاجتماع للمدمنين
    Haftaya Libya'ya gidiyorum ve yerime bir toplantıya katılmana ihtiyacım var. Open Subtitles سأكون في (ليبيا) الأسبوع القادم و أريدك أن تحضر اجتماعاً في منزلي
    Hayır, bir toplantıya daha gitmem gerek. - Seninle yürümemi ister misin? Open Subtitles كلا، سأذهب إلى إجتماع آخر أتريدين منّي أن أمشي معك؟
    Calvin Underwood'un ailesinin çiftliğini kurtarmak için son çare olarak bir toplantıya katıldığını açıkladı. Open Subtitles (بالمقابل، وضّح بأن (كالفين آندروود" "قد حضر مقابلة واحدة كمحاولة أخيرة لانقاذ مزرعة عائلتة" ".المحببة من أن يتم مصادرتها كرهن
    Çavuş.. ...acil bir toplantıya çağrılıyorsunuz. Open Subtitles أيها الرقيب ، لديك مكالمة للحضور إلى اجتماع المشرفين
    Kesinlikle haklısın Doktor. Ama şu anda çok kritik bir toplantıya girmek üzereyim. Tamam mı? Open Subtitles اوافقك تماماً ولكني ذاهب إلى اجتماع مصيري الآن سأكون في مكتبك بالصباح
    Sanıyorum ki bu akşam bir toplantıya gideceğimi bilmelisin. Open Subtitles أظن أنك يجب أن تعلمي أني سأذهب إلى اجتماع الليلة
    Neden polis bu bulup yakalarken bir toplantıya katılmıyorsun? Open Subtitles إذاً لماذا لا تذهب إلى اجتماع بينما هم يذهبون و يعثرون على ذلك الرجل كاريك؟
    Bak, gitmem lazım. Şef bir toplantıya çağırdı. Open Subtitles هذا رائع ,انظرى ,يجب علىً الانصراف الكابتن ينادى الى اجتماع
    Hoş düşünce, Leo. Gizli bir toplantıya parlak kırmızı spor arabayla gelmek. Çok hoş. Open Subtitles تصرف حكيم، سيارة حمراء ملفتة لإجتماع سري، جميل
    Geçen gün narkotiğin ağır toplarıyla bir toplantıya katıldı. Open Subtitles ذاك اليوم كانت لديه قضيّة ذات أهميّة مع عملاء مكافحة المخدّرات
    bir toplantıya yalnız katılacağını mesaj attı. Open Subtitles لقد راسلتني لتقول أنها كانت في طريقها لحضور اجتماع. وحدها.
    Görünüşe göre, bir toplantıya gitmem gerekiyor. Open Subtitles على ما يبدو بأنه لدي إجتماع
    Belki de hastane avukatıyla oturup kariyerinin tartışılacağı bir toplantıya katılmak zorunda kalacağından korktu. Open Subtitles ربما لأنني كنت خائفاً من أن يتم استدعائي لاجتماع فيه محاميون المشافي قادمون لانهاء حياتي المهنية
    Gelecek hafta Libya'da olacağım, benim yerime bir toplantıya katılmanı istiyorum. Open Subtitles سأكون في (ليبيا) الأسبوع القادم و أريدك أن تحضر اجتماعاً في منزلي
    Bunu şimdi konuşamam, şimdi bir toplantıya gidiyorum. Open Subtitles لا أستطيع الحديث الآن أنا سأدخل إلى إجتماع
    Calvin Underwood'un ailesinin çiftliğini kurtarmak için son çare olarak bir toplantıya katıldığını açıkladı. Open Subtitles (بالمقابل، وضّح بأن (كالفين آندروود" "قد حضر مقابلة واحدة كمحاولة أخيرة لانقاذ مزرعة عائلتة" ".المحببة من أن يتم مصادرتها كرهن
    Bozuk bir arabayla beni buraya getirdin. Ben de önemli bir toplantıya geç kaldım. Open Subtitles جلبتني هنا في سيارة معطلة وأنا متأخر على إجتماع مهم.
    Baskılar sonucu, Aberjan dışişleri bakanları seviyesinde bir toplantıya razı oldu. Open Subtitles (تحت الضغط وافق (أبيرجان على اتاحة بعض الوزارات الأجنبية منخفضة المستوى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus