bir uçak bileti istiyorsunuz ve kendinizi Timbuktu'da buluyorsunuz. | TED | حيث تطلب تذكرة طيران بصوتك الى لندن .. لتجد نفسك في تيمباكو |
60 gün buradayım sonra bana bir uçak bileti alacak, kiramı verecek ve şu çok istediğim botları alacak. | Open Subtitles | سوف ابقى 60 يوما وبعد ذلك هي تعطيني تذكرة طيران وايجار وفي الحقيقة تلك الاحذية التي اريد |
Birinci sınıf bir uçak bileti ve 2000 poundluk imzalanmamış bir çek ikna edici oldu. | Open Subtitles | تذكرة طائرة على الدرجة الأولى وصك غير موقع بقيمة 2000 جنيه مقنعون جداً |
Size sabah bir uçak bileti göndereceğim. | Open Subtitles | سأقول لك شيئا سأرسل لك تذكرة طائرة فى الصباح |
Sosyal güvenlik numarası, Cayman Adaları'nda banka hesabı, kredi kartları ve yarın sabah yurtdışına bir uçak bileti. | Open Subtitles | وجدنا رقم ضمان اجتماعيّ وحساب مصرفيّ في جزر الـ(كاميان) وبطاقات ائتمانيّة وخطّة رحلة لمغادرة البلاد صباح الغد |
Bana bir uçak bileti verdin bu sayede adaya geri döndüm. | Open Subtitles | وتعطيني تذكرة طائرة يصدف أنّها تعيدني إلى هذه الجزيرة |
Daine bir uçak bileti bulmuş. Tarihi kontrol ettim. | Open Subtitles | ديان ) وجدت تذكرة الطائرة ) تحققتُ من التاريخ |
Kurbanın giysilerini eni konu inceleyince üzerinde senin de görebileceğin gibi 7 Ağustos tarihli bir uçak bileti buldum. | Open Subtitles | بعد أن فتشت ملابس الضحية بدقة؛ تبين أنه كان يحمل تذكرة طيران ويمكنك أن تري أن موعد |
Corsica'ya bir uçak bileti ve 500,000 dolarlık bir çek. | Open Subtitles | تذكرة طيران الى كوسيكا وشيك بمقدار 500 الف دولار |
Zarfın içinde birinci sınıf bir uçak bileti var. | Open Subtitles | لقد أرفقنا تذكرة طيران من الدرجة الأولى |
Tony yaşıyor. bir uçak bileti almak için kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | توني" حي لقد استخدم بطاقته"* *المصرفيه لشراء تذكرة طيران |
İçinde bir uçak bileti vardı değil mi? | Open Subtitles | كان به تذكرة طيران اليس كذلك ؟ |
- Kelepir veriyorum çünkü bu akşam için çok pahalı bir uçak bileti almam lazım, uçak beni suçlu değişimi yapmayan bir ülkeye götürecek. | Open Subtitles | ـ أنا أبيعه لهم بشكل ناقص لشراء تذكرة طيران باهضة الثمن للخروج من هُنا الليلة، حتى يصلني أحد إلى مكانٍ ما لا يُمكن أن يتم تسليمي. |
O hâlde bir uçak bileti daha lâzım desene. - Ne? | Open Subtitles | علينا شراء تذكرة طائرة أخرى إذاً، أليس كذلك؟ |
Kendi adıma kendi kredi kartımla bir uçak bileti almamın tek sebebi birilerinin ülkeyi terk ettiğimi düşünmesini istemem olurdu. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي سيجعلني أشتري تذكرة طائرة بإسمي ببطاقتي الإئتمانية هو أني أريد من شخص ما أن يعتقد أني غادرت البلاد |
Sosyal güvenlik numarası, Cayman Adaları'nda banka hesabı, kredi kartları ve yarın sabah yurtdışına bir uçak bileti. | Open Subtitles | وجدنا رقم ضمان اجتماعيّ وحساب مصرفيّ في جزر الـ(كاميان) وبطاقات ائتمانيّة وخطّة رحلة لمغادرة البلاد صباح الغد |
Bana bir uçak bileti verdin bu sayede adaya geri döndüm. | Open Subtitles | يصدف أنّها ستعيدني إلى هذه الجزيرة. |
- Yarın için bir uçak bileti. | Open Subtitles | -تفضل تذكرة الطائرة ليوم غد |