Mach 2'den daha hızlı seyreden bir uçaktan bilinmeyen ses izi. | Open Subtitles | أثر صوتى مجهول من طائرة تسافر بسرعة تزيد عن ماك 2 |
Ancak yükseklik korkum olmasına rağmen Geçenlerde kendimi başka bir insana iple bağladım ve 12000 feet'teki bir uçaktan atladım. | TED | لذا ورغم أنني أخاف من المرتفعات، قمت مؤخراً بربط نفسي مع شخص آخر وقفزت من طائرة من على إرتفاع 12 ألف قدم. |
bir uçaktan atladınız, genelevin penceresinden değil. | Open Subtitles | أنك ستقفز من طائرة وليس من نافذة منزل دعارة، أعد الكرَة |
Herhangi bir uçaktan paraşütle atlarım. | Open Subtitles | أقفز بالمظلة من آي " " طائرة مُحلقة |
Hawaii'deki turistik bir uçaktan... | Open Subtitles | تمكنا من تصويرسلسلة من السفن الحربية والعديد من القواعد الجوية |
Yerel saatle 16.42'de pilotsuz bir uçaktan atılan füze ile Musul merkezinin 150 km uzağındaki bir bölge yerle bir oldu. | Open Subtitles | فى الساعة 4: 42 مساءاً. التوقيت المحلى، اصابَ صاروخ طائرة بدون طيار و دمرَ |
Sabırlı ol... Hayır, sanki ben onun bir uçaktan atlamasını istiyorum... | Open Subtitles | ليس كأني سأجعله يقفز من طائرة أو شيئاً كهذا. |
Yanan bir uçaktan 54 kişiyi kurtaran adam, genç bir... | Open Subtitles | الرجل الذى أنقذ 54 شخصاً .. من طائرة محترقة أيقظ طفلاً من غيبوبته |
20,000 feet yükseklikte bir uçaktan atlıyorsun paraşüt açılmazsa, haberlerim var: | Open Subtitles | تقفز من طائرة على إرتفاع 20 ألف قدم في الجو، ولا ينفتح المنطاد، أحمل لك أنباءاً: |
Beni bırakması, bir uçaktan boynumda örsle atmasından daha fazla etkilemedi. | Open Subtitles | حسنا.هي لم تفعل الكثير لتتركني اذهب كما لو انها رمتني من طائرة مع عقد سندان |
bir uçaktan düşüp betona çarpmak gibi bir şey. | Open Subtitles | إنه مثل السقوط من طائرة و الإصطدام بالخرسانة |
Dün bir uçaktan Amerikan denizcisinin cesedi atıldı. | Open Subtitles | حسناً، بالأمس جثة جندي بحري أمريكي سقطت من طائرة. |
Siz yer farelerinin neden şahane bir uçaktan aşağı atlamak istediğine aklım ermiyor. | Open Subtitles | لم أفهم قط، لماذا تريدون يا مُحطمي الحصى القفز من طائرة جيدة ... |
Gittikçe... 30 bin fitten, bir uçaktan atlamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان علي أن أقفز من طائرة على ارتفاع 30 ألف قدم |
bir uçaktan, 4,500 metre yüksekten paraşütle atlamak. | Open Subtitles | ان اقفز بالمطلة من طائرة على ارتفاع 15الف قدم |
bir uçaktan dışarı çıkınca neredeyse çıplaksınızdır. | TED | عندما تخرج من طائرة تكون شبه عاري. |
Öyleyse uçuşun başlangıcında bir uçaktan ya da helikopterden atlayıp dalışa geçiyorsunuz ve motorları hızlandırıyorsunuz ve de böylece havanın ortasında kalkış yapıyorsunuz. | TED | ب.ج. : إذن فبداية رحلة الطيران هي في الواقع القفز من طائرة او هيليكوبتر، ثم تقوم بالغطس في الهواء و تسرع المحركات، ثم تقلع في مكان ما في وسط الجو. |
(Kahkaha) Sonra Dünya'ya düşmeye başlıyoruz ve tam anlamıyla nefesim kesiliyor ve diyorum ki ''Ben az önce harika bir uçaktan bilerek atladım.'' | TED | ثم هبطنا إلى الأرض، وفقدت أنفاسي حرفيا عندما نظرت إلى الأرض، قلت "سقطت للتو من طائرة ممتازة عن قصد" |
Bunu bir uçaktan çekmişler. | Open Subtitles | الصورة التقطت من طائرة تطير اعلى الجبل |
Herhangi bir uçaktan paraşütle atlarım. | Open Subtitles | " أقفز من آي طائرة مُحلقة " |
Hawaii'deki turistik bir uçaktan... | Open Subtitles | بواسطة طائرة من هاواي.. تمكنا من تصويرسلسلة من السفن الحربية والعديد من القواعد الجوية |
Pliotsuz bir uçaktan atılan füze, Kuzey Irak'taki bir yerleşkeyi yerle bir etti. | Open Subtitles | اصابَ -صاروخ طائرة بدون طيار - و دمرَ جزء من مجمع |