Seni kahrolası bir yüzükle şaşırtamam, Bu kahrolası bir Amerikan filmi değil! | Open Subtitles | أنا آسف أنني لا أفاجئك بخاتم لعين في ليلة العملية |
Ya da birinin bağırsaklarından çıkarttığın bir yüzükle evlenme teklifi etmek üzeresin. | Open Subtitles | أم أنك ستتقدم للزواج بخاتم من قولون شخص ما لكن دعنا لا نأمل ذلك |
Bir zenci rehinciye böyle bir yüzükle geliyor. | Open Subtitles | زنجية تدخل متجر رهن بخاتم مميز بحجمه ولونه. |
Evet, tuvalette bulunan bir yüzükle evlilik teklif etmek, pek romantik görünmüyor. | Open Subtitles | أجل، أجل، لكن لا يبدو رومنسياً أن تطلب الزواج بخاتم و جب علينا إصطياده من المرحاض، تعلم؟ |
O halde, böyle bir yüzükle evlenme teklifini bozmamalıyız. | Open Subtitles | حسناً، إذن لا تزعج نفسك بالإقتراح ليس بخاتم مثل ذلك |
Herkesin önünde elimde bir yüzükle sana yürüyüp... | Open Subtitles | إذا تريدني أن أمشي في جبهة كلّ شخص بخاتم... |
Yedi yaşımızdayken, oyuncak bir yüzükle bana evlenme teklif etmişti ben de ona gülmüştüm. | Open Subtitles | ،عندما كنا بالسابعة من العمر ...عرض عليّ الزاوج بخاتم لعبة وضحكت عليه |
yarın,bu yüzüğü kendi seçtiğim bir yüzükle değiştireceğiz. | Open Subtitles | غداً نبدل هذا بخاتم خاص بي |
Ama ben bir yüzükle yarımlanmak istiyorum. | Open Subtitles | لكني أنوي أن أجاريك بخاتم |
Bekle, sen karına şifre çözücü bir yüzükle mi teklif ettin? | Open Subtitles | (كانت خلال خاتم خطوبة (دونا. إنتظر, عرضت عليها الزواج بخاتم فك شيفرات؟ |
Ta ki onu başka bir yüzükle değiş tokuş edene kadar... | Open Subtitles | الى يوم... تستبدلها بخاتم آخر |