Ülkenin en güzel kızının kalbini çalmak isteyen bir prens varmış, bu yüzden krallığın en yüksek kulesine tırmanmış ve kayan bir yıldızı yakalamış. | Open Subtitles | كان هناك ذلك الأمير الشاب والذي أراد أن يكسب حب أجمل عذراء في البلاد لذا تسلّق أعلى برج في المملكة وأمسك بنجم هاوِ لأجلها |
Kayan bir yıldızı yakalayamazsın. Atmosferde yanar. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الإمساك بنجم هاوِ سيحترق في طبقة الغلاف الجوي |
bir yıldızı hareket halinde görmek için bir tanesini ikiye ayırdığımı hayal edelim. | Open Subtitles | لرؤية نجم يؤدي عمله دعونا نتخيل إن بإمكانى شطر . نجم إلى نصفين |
Yani bizim Güneşimiz dışında herhangi bir yıldızı yörüngesindeki gezegenler dış gezegen ya da güneş dışı gezegen oluyor. | TED | بمعنى أن أي كوكب يدور حول نجم بخلاف شمسنا يسمى كوكبا خارجيا، أو كوكب خارج المجموعة الشمسية. |
bir yıldızı gösterip, "işte yuvamız" dediler. | Open Subtitles | فقط أشاروا إلى نجمةٍ وقالوا ذلك هو موطننا |
Alnında küçük, beyaz bir yıldızı olan siyah midilliyi hatırlarsın. | Open Subtitles | تذكري، المُهر الأسود الذي كنتِ تضعين على جبهته نجمة بيضاء؟ |
Tosunum benim. # Kayan bir yıldızı yakala ve cebine at # | Open Subtitles | أجل، هذا ابني، "أمسك شهاباً وضعه في جيبك" |
Örneğin, bir nötron yıldızının başka bir yıldızı yörüngesine aldığı ikili bir sistem gözlemledik. | TED | على سبيل المثال: لاحظنا أنظمة ثُنائية حيث يشارك نجم نيوتروني نجمًا آخر في المدار. |
Stella'nın uzay gemisi ışık hızının % 86,6’sında seyahat ederek 10 ışık yılı uzaklığındaki bir yıldızı ziyaret edecekti ve aynı hızda Dünya'ya dönecekti. | TED | ستسافر مركبة ستيلا بسرعة الضوء بنسبة 86.6٪ لزيارة نجم يبعد 10سنوات ضوئية، ومن ثم العودة إلى الأرض بالسرعة نفسها. |
Güneş'imizin yaklaşık 1,5 katı büyüklükte bir yıldızı alıp bütün o kütleyi yaklaşık olarak Manhattan kadar küçücük bir alana sıkıştırdığınızı düşünün. | Open Subtitles | فتخيل معى أنك أخذت نجم حجمه يساوى مرة و نصف حجم الشمس و تضغطه إلى هذه المساحة القليلة بحجم مدينة منهاتن |
Yaklaşık 4000 ışık yılı ilerde parlak bulutlar uzayda asılı duruyor bir zamanlar Güneşimize benzeyen bir yıldızı kuşatıyorlar. | Open Subtitles | على بعد 4 الاف سنة ضوئية تقريباً سحب فضائية مضيئة معلقة تحيط بما كان يوماً ما نجم مثل شمسنا تماماً |
bir yıldızı gösterip, "işte yuvamız" dediler. | Open Subtitles | فقط أشاروا إلى نجمةٍ وقالوا ذلك هو موطننا |
Neden veya nasıl patladığını bulmak için laboratuvarda bir yıldızı patlatmanın hiçbir yolu yok. | TED | فما من طريقة لتفجير نجمة داخل مختبر لمعرفة سبب انفجارها أو كيفيته. |
Eğer gece zamanı söyeleyeceksen ilk yapacağın gökyüzünden bir yıldızı seçmek. | TED | إن أول شيء يتوجب عليك القيام به هو إختيار نجمة في السماء المظلمة .. إذا كنت تريد معرفة الوقت في الليل |
# Kayan bir yıldızı yakala ve cebine at # | Open Subtitles | "أمسك شهاباً وضعه في جيبك" |