Birkaç düşünür ve gizemci kendi evrenimizin bile bir yanılsama olduğunu savunabilir. | TED | وعدد قليل من الفلاسفة والصوفيين قد يجادل بأن كوننا ليس سوى مجرد وهم. لذا، وكما ترون، والآن |
Belki de 2008 bir yanılsama, gerçek olan 1973. | Open Subtitles | ربما عام 2008 مجرد وهم ولكن عام 1973 هو الواقع |
Yeni biri olmasındaki kafa karıştırıcı taraf bu. Sadece bir yanılsama. | Open Subtitles | ذلك هراء العقل عن المرأة الجديدة , إنه مجرد وهم |
Ama biliyorsun, hayattaki diğer her şey gibi bu da bir yanılsama olabilir. | Open Subtitles | لكن، كما تعلمين، مثل كل شي في الحياة قد يكون ذلك مجرد أوهام |
Ama öyle. Belki de bir yanılsama içinde. | Open Subtitles | نعم من المحتمل أن يكون فى متاهة |
Tüm iddianamesi bir yanılsama, bir sihirbaz oyunudur. | Open Subtitles | قضيته بأكملها مجرد وهم, خدعة سحرية |
Hayır, kendin söyledin, bu yalnızca bir yanılsama. | Open Subtitles | ليس كذلك هذا مجرد وهم انت قولت ذلك |
Evet, ama bunun bir yanılsama olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعم، لكننا نعرف ان هذا كان مجرد وهم |
- Tanrı, sadece bir yanılsama. - Evet, hadi gidelim. | Open Subtitles | الملك مجرد وهم هل فهت ها نعم ، نعم - |
Ve Einstein, yer çekimi gücünün bir yanılsama olduğunu ileri sürmüş. | Open Subtitles | بدلا من ذلك، (أينشتاين) اقترح أن قوة الجاذبية هي مجرد وهم. |
Ama bu, yalnızca bir yanılsama. | Open Subtitles | لكن هذا مجرد وهم |
Son bıraktığımızda, Calvin and Tanya irade özgürlüğünün... bir yanılsama olabileceğini tartışıyorlardı. | Open Subtitles | قبل أن نذهب، (كالفين) و(تانيا) كانايتناقشان... أن الحرية هي مجرد وهم |
Bu sadece bir yanılsama! | Open Subtitles | إنّها مجرد وهم! |
Bu bir yanılsama. | Open Subtitles | انه مجرد وهم. |
Kesinlikle bir yanılsama. | Open Subtitles | انها بالتأكيد مجرد أوهام |
Ama öyle. Belki de bir yanılsama içinde. | Open Subtitles | نعم من المحتمل أن يكون فى متاهة |