"bir yol değil" - Traduction Turc en Arabe

    • ليست طريقة
        
    • هذه وسيلة
        
    Yer değiştirme çevresel sorunlarla başa çıkmak için bir yol değil. TED النزوح ليست طريقة للتعامل مع القضايا البيئية.
    Toplumun çalışması için bir yol değil bu. Bizim iyiniyetimiz olmalı. Open Subtitles هذه ليست طريقة تفاعل المجتمع نريد اهتمامات افضل
    Yeni patronu etkilemek için iyi bir yol değil. Open Subtitles ولم يعد قط ليست طريقة جيدة لكي تثير إعجاب الرئيس الجديد
    Dünyaya çocuk getirmek için pek iyi bir yol değil gibi. Open Subtitles تبدو هذه وسيلة خاطئة تماما لولادة أطفال إلى الحياة
    Hayatını kazanmak için çok acayip bir yol değil mi? Open Subtitles أليست هذه وسيلة كسب عيش لعينه؟
    Bu bileşimi içmek, onu kan dolaşımına karıştırmak için çok etkili bir yol değil. Open Subtitles بشرب هذا المركب، ليست طريقة فعالة جداً لإستيعابه في مجرى الدم
    Ama, konuşmaya başlamak için fena bir yol değil. Open Subtitles ولكن ، انها ليست طريقة سيئة لبدء محادثة.
    - Zavallı delikanlı. - İyi bir yol değil, değil mi? Open Subtitles ـ إنهُ فتى ضعيف ـ انها ليست طريقة ظرفة للموت ، أليس كذلك؟
    Ölmek için iyi bir yol değil maalesef ama pek kolay anlaşılır görünmüyor. Open Subtitles ليست طريقة محببة للموت ولكن تبدو واضحة جدا
    Ayrıca beni korkutarak buraya getirmek konuşmaya başlamak için iyi bir yol değil. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها أخافتني لكي تأتي بي إلى هنا إنها ليست طريقة جيدة لبدء محادثة ، حسناً
    Ayrıca beni korkutarak buraya getirmek konuşmaya başlamak için iyi bir yol değil. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها أخافتني لكي تأتي بي إلى هنا إنها ليست طريقة جيدة لبدء محادثة ، حسناً
    Masanda yemek ilk günü kutlamak için pek de iyi bir yol değil. Open Subtitles بالأكل على طاولتك ليست طريقة مناسبة للإحتفال بيومك الأول.
    Malchus, bu K'Tau'ya ait bir yol değil. Open Subtitles مالكس" إنها ليست طريقة" "واحد من" الكتاو
    Ortağınla tanışmak için iyi bir yol değil bu. Open Subtitles هذه ليست طريقة جيده للترحيب بشريكك
    Bu, yaşamak için sağlıklı bir yol değil. Open Subtitles إنه ليست طريقة طبيعية لتعيش بها حياتك
    Duygularını dışa vurmak için bir yol değil bu. Open Subtitles هذه ليست طريقة كي تعبر فيها مشاعرك
    Gerçekten de bu iyilik istemek için iyi bir yol değil. Open Subtitles هذه ليست طريقة عادلة لطلب خدمة.
    Hayatını kazanmak için çok acayip bir yol değil mi? Open Subtitles أليست هذه وسيلة كسب عيش لعينه؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus