Birini öldürmeden bununla başa çıkmanın başka bir yolunu bulması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يجد طريقة مختلفة للتحمل قبل أن يقتل أحداً |
Birini öldürmeden bununla başa çıkmanın başka bir yolunu bulması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يجد طريقة مختلفة للتحمل قبل أن يقتل أحداً |
Evet, sinsi olan onu öldürmenin bir yolunu bulması gerektiğini biliyormuş. | Open Subtitles | أجل، هذا الأخير كان عليه أن يجد طريقة لقتله |
Evet, sinsi olan onu öldürmenin bir yolunu bulması gerektiğini biliyormuş. | Open Subtitles | أجل، هذا الأخير كان عليه أن يجد طريقة لقتله |
O yüzden kimse fark etmeden parayı ülkeye sokmanın bir yolunu bulması lazımdı. | Open Subtitles | لذا، توجب عليه أن يجد طريقة لإدخال المال إلى البلاد دون أن يعلم أي أحد بشأن هذا |
Himmler, öldürmenin daha iyi bir yolunu bulması gerektiğinin farkına varmıştı. | Open Subtitles | هيملر" أدرك بأنّه كان لابُدّ" أن يجد طريقة أفضل للقتل |