Sadece biraz daha uzun sürüyor, çünkü benden bir tane daha yok. | Open Subtitles | هذا يأخذ منى وقتاً أطول قليلاً لأن هناك واحداً منى فقط |
Diğer ikisinden biraz daha uzun süredir buradayım. | Open Subtitles | قضيتُ وقتاً أطول بقليل من المرشحان الآخريان لكن .. |
Suçlularınızı hücrede biraz daha uzun tutsaydınız buna ihtiyacınız olmazdı. | Open Subtitles | لن تكوني بحاجة لواحد إذا أبقيتي مجرمينك بالسجن لمدة أطول |
Umarım bu sefer biraz daha uzun kalabilirsin. | Open Subtitles | ومع ذلك، آمل أن تكونوا معنا لفترة أطول قليلا هذه المرة. |
Geçici heves ve ömür boyu süren tutku arasındaki tek fark, geçici hevesin biraz daha uzun sürmesidir. | Open Subtitles | إن الفرق الوحيد بين النزوة و عاطفة مدى الحياة هو أن النزوة تدوم لوقت أطول |
Eğer biraz daha uzun böyle kalırsak ben de onlardan birine dönüşeceğim. | Open Subtitles | إذا نَبْقى أطول من ذلك مثل هذا، أنا سَأَتحوّلُ إلى واحد، أيضاً. |
Sadece bazılarında biraz daha uzun sürüyor bu bilirsiniz işte, çocuk yapmak. | Open Subtitles | إنـه فقط بعض النـاس يأخذون مدة أطول قليلاً |
biraz daha uzun sürer, ama en azından hata olmaz. | Open Subtitles | ربما سيأخذ الأمر وقت أطول ولكن لن يكون هناك ثقوب |
Güzel, ben senin istediğinden biraz daha uzun sürdüğünün farkındayım, fakat endişelenme. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر قد أخذ وقتاً أطول مما توقعتي ولكن لا تقلقي |
Yine de, onlardan kaçınmak için bir yan yok kullanacağız, ...buna karşın yol biraz daha uzun olacak. | Open Subtitles | . أيضا, نحن سنأخذ طريق جانبي لنتجنبهم . مع أنه سيكون طريق أطول قليلاً |
Burada biraz daha uzun kalmayı düşünmeliyiz derim ben. | Open Subtitles | أتعلم، يتعين علينا أن نفكر بالبقاء هنا لمدة أطول قليلاً |
- Ben... biraz daha uzun süre için biraz daha fazla ısınmaktansa senin iyi olduğunu bilerek yalnız ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل الموت لوحدي، مع علمي أنّك بخير، من أن أكون أكثر دفئاً بقليل لفترة أطول بقليل. |
Yani, o biraz daha uzun ama! Hakkını da vermek lâzım. | Open Subtitles | أعني أنه أطول بقليل سأتقبل ذلك |
Bu adamlar biraz daha uzun süre orada kalırlarsa birbirlerini öldürecekler. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال سيبدئوا بقتل بعضهم البعض إذا ما بقوا لمدة أطول |
Sağır ve dilsiz hizmetkarlarım varken... en azından biraz daha uzun yaşayabilirim. | Open Subtitles | إمتلاك الخدم الصامتون يضمن حياتي لمدة أطول |
Leo, biraz daha uzun süre kalman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليك الابتعاد لفترة أطول قليلا. حسنا؟ كيف حال أمي؟ |
Ne zaman duracaklarını bilseler biraz daha uzun dayanabilirlerdi. | Open Subtitles | بإمكانهم الصمود لوقت أطول كان يجب عليهم أن يتوقفوا |
Keşke şarkı biraz daha uzun olsaydı. | Open Subtitles | اللعنة أتمنّى لو كانت الأغنية أطول من ذلك |
Çünkü çok tatlı ve sosyalsin, bu yüzden ayrılmak biraz daha uzun sürüyor. | Open Subtitles | لأنكي لطيفة جداً و أجتماعية... لذا تأخذ منكي مدة أطول لتذهبي |
40 dakika ama fırtına var. Bu yüzden biraz daha uzun sürebilir. | Open Subtitles | 40 دقيقة , ولكن يوجد هناك عاصفة لذلك من الممكن أن تأخذ وقت أطول |
Ciğerler ve iç organlar biraz daha uzun sürer. | TED | لكن الكبد والأعضاء الداخلية تأخذ وقتاً أطول, |
Üst düzey GHLK liderlerimizden birkaçı bizimle olacak bu sefer çünkü burada olmamız umduğumuzdan biraz daha uzun sürecek. | Open Subtitles | بعض من كبار قادتنا سينضمون إلينا هذه المرة حيث أننا سنظل هنا وقتًا أطول من المتوقع. |
Planladığımızdan biraz daha uzun sürebilir, ama er ya da geç, fabrikayı çalışır hale getireceğiz. | Open Subtitles | قد يستغرق قليلا أطول من خططنا، ولكن يأتي الجحيم أو المياه العالية، وسوف نحصل على هذا المصنع وتشغيلها مرة أخرى. |
Bu dünyada biraz daha uzun yaşamamızın sebebi o olabilir. | Open Subtitles | قد تكون السبب في نجاتنا فترة أطول على هذه الأرض. |
Üstü beğendim ama şort biraz daha uzun olmalı. | Open Subtitles | أعجبنى الجزء العلوى لاكن اريدها اطول من الأسفل |