Sola kaydırılmış eğri, merkezdeki bireylerde ne olduğunu gösteriyor. | TED | لكن ما هو محول إلى اليسار هو ما يحدث لدى الأشخاص المركزيين |
Hassas olan bireylerde uykuyu düzenleyerek kesinlikle daha sağlıklı olmalarını sağlayabiliriz ama aynı zamanda zihinsel hastalığın bazı korkunç belirtilerini de azaltabiliriz. | TED | جعل النوم مستقرا لدى أولئك الأفراد غير المحصنين، ليمكننا بالتأكيد جعلهم أكثر صحة، بالإضافة إلى التخفيف من حدة بعض أعراض المرض العقلي المروعة. |
Yeni doğan bebeklerde aktif olmayan ya da daha düşük bir düzeyde olan genler daha büyük bireylerde öne çıkarak yaşlanmayı hızlandıran Alzheimer gibi dejeneretif hastalıkların gelişimine yol açıyor. | TED | يتم الإكثار أو الحد من جينات ما بمستوى منخفض لدى الأطفال حديثي الولادة لكنها تصبح بارزة أكثر لدى كبار السن، ما يؤدي إلى تكون الأمراض الانتكاسية، مثل ألزهايمر الذي يعمل على تسارع معدل الشيخوخة. |
Ani ölüm de dahil kalp sendromları mecazi kalplerinde şiddetli duygusal rahatsızlık ve sarsıntı yaşayan bireylerde uzun zamandır bildiriliyor. | TED | الاعتلالات القلبية، بما فيها الموت المفاجئ، قد تم الإبلاغ عنها لفترات طويلة لدى أشخاص تعرضوا لانفعال عاطفي شديد أو لاضطراب متعلق بالقلب المجازي. |
(Kahkahalar) Hakikaten de bu teknoloji bireylerde sinirbilimi incelememizi sağlamıştı. | TED | (ضحك) لكن في الحقيقة، النقطة هي أن هذه التكنولوجيا مكنتنا من البدء بدراسه علم الأعصاب لدى الأفراد. |