Bana pullarını gösterdi. Wilhelmina biriktiriyor. | Open Subtitles | أراني طوابعه يجمع طوابع الملكة ويلهيلمينا |
Bir şeyler alıyor, seramik gibi, değerli metaller gibi şeyler biriktiriyor bu da karotid arterlerinde damar tıkanıklığına neden olmuştur. | Open Subtitles | انه يشتري شيئا يجمع شيئا الادوات الخزفية,معادن نفيسة مما تسبب بانسداد شرايين الصاعدة لدماغه |
Nişanlısı yüzük için para biriktiriyor. | Open Subtitles | خطيبها يجمع المال لشراء الخاتم |
Çocukluğundan beri bunları biriktiriyor. | Open Subtitles | لقد بدأت بجمعهم منذ أن كانت طفلة |
Onlarıda biriktiriyor, ne olmuş? | Open Subtitles | يقوم بجمعهم كذلك |
Charlie'nin elmas biriktirdiğini bilmiyordum biriktirmiyor elmas biriktiren birilerini biriktiriyor herneyse sadece heykel biriktirmiyor | Open Subtitles | لم أعرف أن (تشارلى) كان يجمع الماسات إنه ليس كذلك يبدو أنه تعرّف على شخص ما يجمع الماسات |
- Baban kepçe mi biriktiriyor? | Open Subtitles | ابوك يجمع المغرفات ؟ |
Bilemiyorum, garip davranışlar biriktiriyor. | Open Subtitles | لا أعرف يجمع الحيل الغريبة |
Bu adam para biriktiriyor tıpkı bir tür insani ATM Makinesi gibi | Open Subtitles | هذا الرجل يجمع المال |
Fotoğrafları biriktiriyor. | Open Subtitles | إنه يجمع الصور |
Cody kelebek biriktiriyor. | Open Subtitles | (كودي) يحب ان يجمع الفراشات |