Ne kaçmak için ne de birinin gelip size yardım etmesi için bir yol yok. | Open Subtitles | لن تتمكنوا من الهرب من هنا ولن يأتي أحد لمساعدتكم |
Geceler boyu, birinin gelip seni kurtarmasını umut ederek ağlaya ağlaya uykuya dalıyordun. Kimseler gelmedi. | Open Subtitles | في الليل كنت تبكي قبل النوم ، وتأمل أن يأتي شخص لينقذك ، ولم يأتي أحد |
Sokaklarda altın var. birinin gelip kürekle götürmesini bekliyor. | Open Subtitles | هنالك ذهبٌ في الشارع، ينتظر أن يأتي أحد ويستخرجه، ولكن أنا؟ |
birinin gelip seni götürmesinden korkması gerekmez miydi? | Open Subtitles | أليس خائفاً من أن يأتى أحدهم ويأخذكِ منه ؟ |
Bir gece birinin gelip işimi bitirmesini bekledim. | Open Subtitles | ليلة بعد ليلة وأنا انتظر أن يأتي شخص ما لينجز علي |
birinin gelip seni arama ihtimaline karşı ofisimde beklesek daha iyi olur. | Open Subtitles | يجدرُ أن تنتظِرَ بمكتبي في حالة إن أتى أحدٌ باحِثاً عنك. |
Ama birinin gelip yolu aydınlatacağını ümit ediyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نأمل بان احدا ما سيأتي وينير لنا الدرب |
Ama birinin gelip yolu aydınlatacağını ümit ediyoruz. | Open Subtitles | ولكننا متأملين أن يأتي أحد وينير لنا الطريق |
Fakat birinin gelip seni alması için daha yarım saat var. | Open Subtitles | و لكن لن يأتي أحد و يأخذك لنصف ساعة أخرى. |
birinin gelip aletimizi çalmasını istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | لا نريد أن يأتي أحد و يسرق معداتنا أليس كذلك؟ |
birinin gelip güvenli hattan giriş yapması akıllıca bir hareketti. | Open Subtitles | لقد كانت الحركة الأذكى أنّ يأتي أحد حتى يستطيعون التسجيل على خط آمن |
Ama birinin gelip yolu aydınlatacağını ümit ediyoruz. | Open Subtitles | "ولكننا متأملين أن يأتي أحد وينير لنا الطريق" |
Ama birinin gelip yolu aydınlatacağını ümit ediyoruz. | Open Subtitles | "ولكننا متأملين أن يأتي أحد وينير لنا الطريق" |
birinin gelip seni götürmesinden korkması gerekmez miydi? | Open Subtitles | أليس خائفاً من أن يأتى أحدهم ويأخذكِ منه ؟ |
Uyuyamıyor, birinin gelip onu götüreceğinden endişe ediyor. | Open Subtitles | تعرف ، لا تستطيع النوم أنها خائفة من أن يأتي شخص ما ويأخذها |
birinin gelip burayı temizlemesi gerek... | Open Subtitles | يجب أن يأتي شخص ما لينظف هذا |
birinin gelip seni arama ihtimaline karşı ofisimde beklesek daha iyi olur. | Open Subtitles | يجدرُ أن تنتظِرَ بمكتبي في حالة إن أتى أحدٌ باحِثاً عنك. |
Ama birinin gelip yolu aydınlatacağını ümit ediyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نأمل بأن احدا ما سيأتي لينير لنا الدرب |