"biriyle beraber" - Traduction Turc en Arabe

    • مع شخص
        
    • مع أحدهم
        
    • برفقة شخص
        
    • مع احد
        
    Yani, başka biriyle beraber olmana rağmen, sanki değilmişsin gibi görünüyordu. Open Subtitles أقـصد بالرغمـ من أنـكِ كنت مع شخص آخـــر لمـ يبدو كذلكـ
    Aslında bunu daha önce de çok özel biriyle beraber yapmıştınız. Open Subtitles في الواقع، لقد فعلتَ ذلك من قبل، مع شخص مميّز جداً
    Nasıl biriyle beraber yaşayıp aynı zamanda bir arkadaşının partisine modelin biriyle gelirsin! Open Subtitles كيف تعيش مع شخص ما وتأتي إلى حفلة صديق مع عارضة أزياء عشوائية
    biriyle beraber olmaktan korkuyorsun. Open Subtitles يا إلهي, أنتِ خائفةٌ جداً من أن تكوني مع أحدهم
    Bence en güzel tarafı sonunda gerçekten çekici biriyle beraber olman. Open Subtitles أظنُ أن أفضل ما في الامر هو أنكَ في نهاية المطاف صرتي برفقة شخص جذاب للغاية
    Bugüne dek bu kadar güven duyduğum biriyle beraber olmadım. Open Subtitles لا اظن اني شعرت بهذا الامان مع احد من قبل
    Çünkü O burada değil, ve başka biriyle beraber mutlu olmayı hak ediyorum. Open Subtitles لأنني لايمكن أن اكون كذلك لأنه ليس هنا وانا استحق ان اكون مع شخص ما وأكون سعيدة
    Yani, hayatımın önemli bir parçasıydı... ve sıradan biriyle beraber olduğunu düşünmekten nefret ediyorum. Open Subtitles أعني أنها كانت طرفا كبيرا في حياتي وأكره فكرة كونها خارجا مع شخص عشوائي
    Bir an için, bizi soymak, paramızı çalmak veya bizi... öldürmek istemeyen biriyle beraber olmak dışında? Open Subtitles سوى لحظة هنا أو هناك مع شخص لا يريد سرقته أو قتله
    Senin gerçekte kim olduğunu bilmezseler biriyle beraber olamazsın. Open Subtitles لا يمكن أن تكون مع شخص مالم يعرف من أنت حقا.
    Sevdiğin biriyle beraber ılık okyanusa açılmak. Open Subtitles الإبحار حول المحيطات الدافئة مع شخص يحبك
    neden böyle biriyle beraber olmak istiyorsun? Open Subtitles لمَ أنتِ تريدين أن تكوني مع شخص كهذا على أيّ حال؟
    Hayır. Beni anlamayan biriyle beraber olamam. Open Subtitles لا، أنا لا أريد أن أكون مع شخص لا يفهمني
    - Evet. Resim üzerine sohbet edebileceğin biriyle beraber gitmek çok daha keyifli olur, değil mi? Open Subtitles أجل، من الممتع الذهاب مع شخص يمكنه التحدث عن الفن، صحيح؟
    Biliyorum ama senin durumunda ki bir adam muhabbet edebileceğiniz, gülebileceğiniz biriyle beraber olmak ister. Open Subtitles أعلم, لكن في بعض المواقف كرجل تدرك أنك تريد شخص تستطيع أن تتحدث إليه . أن تضحك معه أن تكون مع شخص
    Hayatının değişmesini sağladığın biriyle beraber büyük bir adım atsanız çok iyi olur bence. Open Subtitles أعتقد بأنّه من الرائع أن يكون لكَ موقف مع شخص ساهمتَ في تغيير حياته
    Onlarla yüzleşme ya da bilmiyormuş gibi davranma konusunda kararsızsan çünkü yalnız olma fikri seni aldatan biriyle beraber olma fikrinden daha kötü geliyorsa ne yaparsın? Open Subtitles وأنت لا تعرفي ما العمل، هل تواجهِ بهذا أم تتظاهري بأنك لا تعلمي لأن فكرة أن تعيش وحيداً هي أسوء من العيش مع شخص خدعك
    Yani sana uygun olmayan biriyle beraber olman hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أنا فقط أقول أنني أكره رؤيتك باقية مع شخص ليس مناسب لكِ
    Güvenmediğim biriyle beraber olamam. Open Subtitles لا استطيع البقاء مع شخص لا استطيع الوثوق به
    İşte bu yüzden mutlaka biriyle beraber olmamız gerekir. Open Subtitles هكذا تعرفين إذا كنتِ ستبقين مع أحدهم, أليس كذلك ؟
    Katie, eğer biriyle beraber olmak istiyorsan bu isteğinin peşinden gitmelisin. Open Subtitles كايتي)، إذا أردت التواجد مع أحدهم) عليك فقط القيام بذلك
    Baloya zaten biriyle beraber gidiyorum. Open Subtitles فسوف أذهب لحفل التخرج برفقة شخص آخر
    Kısa bir süre hiçbir şekilde biriyle beraber olmayacağım. Open Subtitles وانا لن ابدأ علاقة مع احد لفترة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus