Etkilendiğim biriyle aynı ofisi paylaşmaktan endişe duyuyordum, ama asıl sorun rahatsız edici iş alışkanlıkları olan biriyle bir ofise tıkılmak. | Open Subtitles | لقد كنت قلقاً بخصوص مشاركة مكتب مع شخص منجذب إليه لكن المشكلة أن تكون متورط مع شخص في عادات العمل المزعجة |
Asıl senin gibi biriyle bir ekip olduğum için akıl sağlığımı kontrol ettirmeliydim. | Open Subtitles | بل كان علي تفحص سلامة عقلي باحثاً عن سبب إتحادي مع شخص مثلك |
Sanırım, yetkiliniz General Keith Alexander, böyle bir affın diğerleri için kötü bir örnek olacağını söyledi: dolayısıyla, yasaları çiğneyen biriyle bir uzlaşma yapamayabilirsiniz. | TED | اعتقد ان مديرك, جنرال كيث الكساندر, قال ان ذلك سيكون مثالا سيئا للاخرين, لا يمكنك التفاوض مع شخص كسر القوانين. |
Dean her hangi biriyle bir sorunu olduğundan bahsetmiş miydi? | Open Subtitles | حسنا، هل لمح دين أن لديه مشكلة مع أحد ما؟ |
Eğer dışarıdan biriyle bir daha konuşursan bir ay boyunca her gün böyle dövülürsün. | Open Subtitles | إذا تكلمتِ مع أحد من الخارج مرةً أخرى ستتلقين نفس المعاملة كل يوم ولمدة شهر |
Canım senin türünden biriyle bir şey içmek istemiyorsa, bunu mazur gör. | Open Subtitles | لا تؤاخذني إن شعرتُ بعدم الرغبة في تناول الشراب مع امرئ من نوعك. |
Bence biriyle bir bağlantı kurduğunda o bağlantı hiçbir zaman kaybolmuyor. | Open Subtitles | حسنا , أعتقد أنه عندما يكون لديكِ , إتصال مع شخصٍ ما , فإنه لا يزول أبدا أنت تعلمين ؟ |
Bu bir bağlantıydı, Tanzanya'da Afrika'nın ilk teletıp merkezini geliştirmek isteyen biriyle bir toplantı. | TED | كانت هذه وصلة، لقاء مع شخص يود أن يطور أول عيادة أفريقية تطبيبية عن بعد، في تنزانيا |
Biriyle... bir arabada ya da bir odadasın... ve bir şeyler söylemek istiyorsun, fakat korkuyorsun. | Open Subtitles | تكونين مع شخص ما في سيارة أو في غرفة و تودين أن تقولي شيئا ما .. |
Hayır, gitmeliyim. biriyle bir iş görüşmem var. | Open Subtitles | كلا علي ان اذهب لدي بعض الاعمال مع شخص ما |
Hiç tanımadığın biriyle bir geceliğine deliler gibi sevişmiş olursun o kadar. | Open Subtitles | ليلة واحدة من المعاشرة مع شخص غريب عنك تماما. |
Başka biriyle, bir meslektaşınla konuş. | Open Subtitles | اذا عليك التكلم مع شخص اخر زميل مهنة مثلا |
biriyle bir kanı paylaşmanın ne demek olduğunu anlamıyor ve bu duygusal bağlantıyı kuramıyormusun? | Open Subtitles | أنت لا تَفْهمُ ما هو مثل لتَشَارُك بدمّ مع شخص ما ويَشْعرُ مثلك رغم ذلك هَلْ لا يُوصلُ؟ |
Benim gibi biriyle bir ilişkiye girmek isteyeceğinizi sanmıyorum Bay Houdini. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تريد التورط مع شخص مثلي سيد هوديني |
Bu yüzden sen ne zaman biriyle bir süre çıksan, Veranda Testi'ni yaparım. | Open Subtitles | لذا مهمن يكن ، إذا ما استمريت مع أحد في علاقة ، قمت بإختبار أمام المنزل.. |
Celine o gün müşterinin biriyle bir tartışmaya girdi... | Open Subtitles | يومها دخلت سيلين في قتال مع أحد الزبائن. |
Yarın akşam Lucy ile buluşacağız da daha önce benden ayrılan biriyle bir daha görüşmemiştim. | Open Subtitles | اذا ,أنا ذاهب لأرى لوسي مساء الغد و لم أخرج من قبل في موعد مع أحد أنفصل معي كيف أفعل ذلك؟ |
- Korumalardan herhangi biriyle bir münasebeti oldu mu? | Open Subtitles | هل شاهدته يتفاعل مع أحد من المُختطِفين ؟ أجل |
Ev sahiplerinden biriyle bir olay yaşanmıştı. | Open Subtitles | كانت هناك حادثة مع أحد المُستأجرين. |
Canım senin türünden biriyle bir şey içmek istemiyorsa, bunu mazur gör. | Open Subtitles | لا تؤاخذني إن شعرتُ بعدم الرغبة في تناول الشراب مع امرئ من نوعك. |
Bak şimdi Amy, bazen çok değer verdiğin biriyle bir ilişki yaşamanın en kötü kısmı çok kolay incinebilmendir. | Open Subtitles | أتعرفين ، "إيمي" احيانا حين تكوني في علاقة مع شخصٍ ما الذي تهتمين لأمره حقاً الأمر السيء أنه يتركك معرضة لأن تُجرحي |