Bu görüşmeyi, birkaç şeyi açıklığa kavuşturmak için kabul ettim. | Open Subtitles | قد وافقت على هذه المقابلة لأننا بحاجة لتوضيح بعض الأمور. |
Eksik kalan birkaç şeyi tamamlamaya çalışıyorum sadece. Sıkıcı polis mevzuları. | Open Subtitles | أنا أحاول فقط حسم بعض الأمور المعلقة إنها شئون شرطية مضجرة |
Gördüğünüz gibi, ben gençken birkaç şeyi hep merak ettim. | TED | لقد كنت في صغري، دائم الفضول حول بعض الأمور. |
birkaç şeyi deniyor, kendine uyan bir şeyler arıyor. | Open Subtitles | .إنه يجرب بعض الاشياء للبحث عن الشيء الذي يلائمه |
Aslında, Beethoven'la bolca vakit geçirirsen mutlaka birkaç şeyi kulaktan dolma öğrenirsin. | Open Subtitles | إن تسكعتي مع بيتهوفين فستتعلمين بعض الاشياء |
İşi aramalıyım, birkaç şeyi kontrol etmem gerek. | Open Subtitles | أوه، إيه، ولدي عمل الهاتف فقط فلدي، اطمئنان على بضعة أشياء. |
Aklınızda birkaç şeyi tutmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكم فقط أن تبقوا .بضعة أمور في عقلكم |
Pekâlâ. Beni daha iyi tanımanız için, birkaç şeyi açıklığa kavuşturmalıyız. | Open Subtitles | حسناً، بما أنكم تعرفونني بشكل أفضل الآن علينا الاتفاق على بعض الأمور |
Tamam. Buradaki birkaç şeyi temizlemeyi bitirmem gerek sadece. | Open Subtitles | حسناً، يجب على ترتيب بعض الأمور هنا بالداخل |
birkaç şeyi devirmişler. Masrafı krala fatura etmeliyiz. | Open Subtitles | لقد غيروا بعض الأمور يجب أن نقدم الفاتورة للملك |
Ama gezi ve toplantı gibi birkaç şeyi kaçırmıştım. | Open Subtitles | .. توجّب علي تفويت بعض الأمور رحلات، لقاء أصدقاء قدامى |
birkaç şeyi açıklığa kavuşturabileceğimizi umuyordum. | Open Subtitles | انه حدث شنيع كُنت أتمنى ان أوضح بعض الأمور |
birkaç şeyi teyit etmek için annemle konuşmam lazım sonra herkese her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | إنّني أريد التحدّث مع أمّي حتى أتأكد من بعض الأمور وبعدها سأخبركم بكلّ شئ |
Masamda bıraktığım birkaç şeyi de alırım diye düşündüm. | Open Subtitles | وربما لاخذ بعض الاشياء التي تركتها بالمكتب |
Belki de birkaç şeyi atmasak da olur. | Open Subtitles | ربما من الافضل أن يكون لدينا بعض الاشياء من أصدقائنا السابقين |
Anlaşılan birkaç şeyi düzenlemem gerek ama olur. | Open Subtitles | اوه , يبدو انني ساضطر لتغيير بعض الاشياء , لكن نعم |
Bak, Rudy, Sadece sana birkaç şeyi açıklamak için izin ver, tamam mı? | Open Subtitles | أنظر، رودي، أتَركَني فقط أُوضّحُ بضعة أشياء إليك، حسنا؟ |
İkimizin de sevdiği adam hakkında bilmen gereken birkaç şeyi söyleyeyim. | Open Subtitles | لذلك إليك بضعة أمور لابد أن تعرفها عن الرجل الذي نحبه نحن الاثنين |
Sadece öncesinde ama bu bana adamınla ilgili birkaç şeyi düşündürdü ve onunla tanışmak beni sinirlendirdi. | Open Subtitles | فقط بأثر رجعي، لكنّه علمني عدّة أشياء عن رجلك وجعلني أتلهّف للقائه شخصيًّا |
Önceki konuşmamızdan sonra birkaç şeyi kontrol ettik. | Open Subtitles | منذ حديثنا في الصباح لقد تفحصنا عدة أمور |
Sadece kişisel birkaç şeyi almaya geldim, tabi izin verirsen. | Open Subtitles | جئت اجمع بعض الأشياء الخاصة فقط أن كنتِ لا تمانعين |
Adamın biri evin yanında koşuyordu. Arka kapıdan geliyordu. Ceketini ve birkaç şeyi bagaja koydu ve arabasına atladı. | Open Subtitles | وعندها رأيت ذلك الشخص ، يخرج من الباب الخلفي ومن ثمّ القى بمعطفه وبعض الأشياء الأخرى، في صندوق السيارة |
birkaç şeyi açıklığa kavuşturalım. | Open Subtitles | دعنا فقط عدد قليل من الأشياء على التوالي. |
birkaç şeyi halletmem gerekli. | Open Subtitles | عليّ القيام ببعض الامور القليلة |