Titanyum ise birkaç bin dolar ama kalıplar çok ucuzdu. | TED | التيتانيوم يتكلف عدة آلاف من الدولارات,و لكن النماذج رخيصة جدا. |
Araştırmacılar Halka'nın birkaç bin yıl öncesine ait olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقدر الباحثون أن يكون عمر الحلقة على الأقل عدة آلاف من السنوات |
Birkaç yüz fit ile birkaç bin fit arasında değişen yüksekliklerde. | Open Subtitles | على ارتفاعات تتراوح بين عدة مئات من الأقدام إلى بضعة آلاف. |
Harvard'ın kütüphanesinde beş milyon kitap var. Radcliffe'te ise birkaç bin. | Open Subtitles | هارفارد عندها خمسة مليون كتاب، ورادكليف عندها بضعة ألاف |
Bütün ormanları yok edebiliriz ama bir orman, birkaç bin yılda yeniden oluşabilir. | Open Subtitles | يمكننا إزالة كل الغابات، لكن يمكن للغابة أن تستعيد النمو في بضع آلاف من السنوات. |
Beklediğimden birkaç bin az. | Open Subtitles | نقص ألفا فرنك عمّا كنت أتوقع. |
birkaç bin dolara alınabilecek bir alet. | Open Subtitles | و يمكن شرائها مقابل ألفين دولار فقط |
Birkaç yüz dolar burada, birkaç bin dolar da burada. | Open Subtitles | مائتي دولار هنا, وبضعة الاف هناك. |
Bu ise, yaprakları hapır hupur mideye indiren acımasız bir yaprak canavarı sıradan bir karıncadan birkaç bin kat iri dev bir çekirge türü. | Open Subtitles | هؤلاء ماضغو أوراق هائلين، كجراد عملاق، أضخم عدة آلاف من أي نملة واحدة. |
birkaç bin yeterli, dönüşte geri alırız. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى عدة آلاف وسنعيدها لك عند عودتنا |
Sandığın birkaç bin dolar ettiğini biliyormuş. | Open Subtitles | وكان يعلم بأنه يساوي عدة آلاف من الدولارات. |
5 yaşımdayken, yeniden canlanma hakkında vaaz veren adam, yanıma geldi ve, birkaç bin insanla beraber, dedi ki | Open Subtitles | عندما كان عمرها خمس سنوات, وهو رجل الذي بشر في الاجتماعات جاءني من بضعة آلاف من الناس وقال لي: |
Ve sonra, birkaç bin yıl içinde, koşullar tekrar değişebilirdi. | Open Subtitles | وبعد ذلك، خلال بضعة آلاف من السنين، الظروف سوف تتغير. |
- Üzülme. Üstünde düşünecek sadece birkaç bin yılım oldu. | Open Subtitles | لمْ أمضِ سوى بضعة آلاف مِن السنين في استذكار ذلك |
Bu fikir birkaç bin yıl önce, gezegen hareketlerinin kralların, hanedanların ve imparatorların, kaderini etkilediği görüşünden ortaya çıkmıştı. | Open Subtitles | من بضعة ألاف سنة كان الإعتقاد السائد بأن حركة الكواكب تحدد أقدار ومصائر الملوك |
Şurada birkaç bin aşçı, teknisyen ve doktor var. | Open Subtitles | هناك يوجد بضعة ألاف من الطهاة والميكانيكيون و الأطباء. |
Üç deha bilimcinin, yıldızların yaşamlarının gizlerini aralamalarına kadar birkaç bin yıl daha geçti. | Open Subtitles | أستغرق بضعة ألاف سنة أخرى حتى كشف ثلاثة علماء بارعين أسرار الحياة الحقيقية للنجوم |
Havalanabilmemizin tek yolu birkaç bin kilo azaltmak ve ucakta bir yardim meleginin getirdigi fazladan agirlik yapan bir yolcu var. | Open Subtitles | الوسيلة الوحيدة لنتمكن من الاقلاع هي بتخفيف بضع آلاف من الباوندات ولاتزال هناك مسافرة على الطائرة |
Beklediğimden birkaç bin az. | Open Subtitles | نقص ألفا فرنك عمّا كنت أتوقع. |
birkaç bin varsa borç verir misin? | Open Subtitles | هل لديك ألفين دولار سلفه؟ |
Burada birkaç yüz dolar, şurada birkaç bin. | Open Subtitles | مائتي دولار هنا, وبضعة الاف هناك. |
Sadece birkaç bin yıllığına, Sahra, Sina ve Arap çölleri bereketli ve yemyeşil. | Open Subtitles | لعدة آلاف من السنين فقط، الصحراء الكبرى، وصحراء سيناء والصحراء العربية، كانوا روضات غنّاء |
Oturmamı istiyorsan birkaç bin papel de sen uçIan, kalamar! | Open Subtitles | تريدني أن أجلس اسعل ألفي جنيهاً . يا مكينة النقود |
Geride sadece birkaç bin mahkûm kalmıştı. | Open Subtitles | فقط بضعة ألآف من النزلاء إنتظروهم |
Bu tıbbi araştırma vakfı bana birkaç bin dolar verdi. | Open Subtitles | هذه مؤسسة البحث الطبية أعطتني بضعة ألف دولار. |
Direniş gruplarına katılan birkaç bin kişi ülkenin vicdanı hâline geldi. | Open Subtitles | بضعة الالاف من رجال المقاومة شكلوا لفترة ضمير (هولندا) اليقظ |