O gün, bizi birleştiren kalp ikiye bölünmüştü ve artık atmıyordu. | Open Subtitles | ذلك اليوم , القلب الذي كان يوحدنا قطع إلى جزئين و توقف عن النبض. |
Sizin kan hepimizi birleştiren . | Open Subtitles | دمك يوحدنا جميعا. |
İlk Egemen Çin İmparatoru savaşan yedi eyaletimizi birleştiren çılgın hükümdar, Lo Pan'ı mağlup etti ve MÖ 272 yılında ona, şu dehşet verici bedensizlik lanetini uyguladı. | Open Subtitles | و أول إمبراطور مستقل للـ(صين) هذا الملك المجنون الذى وحد ولاياتناالسبعالمتقاتلة،هزم "لو بان" وفرض عليه هذه اللعنة الرهيبة التى جعلته غير آدمى فى عام 272 قبل الميلاد |
Cihanları birleştiren Yuan'ın Kurucusu Cennetin isteğini iyi anladı ve tüm ulusları himayesine aldı. | Open Subtitles | 582)}(أب (اليوان ...الذي وحد العالم 582)}.. يعرف جيداً إرادة السماء |
Ve çok küçükle çok büyüğü birleştiren bir teoriye ihtiyacımız var ki ona henüz sahip değiliz. | TED | ولذلك نحتاج إلى نظرية توحد الكبير جدًا والصغير جدًا وليست عندنا هذه النظرية بعد |
Antropolog olarak görevim bu insanları birleştiren ögeleri incelemek. | Open Subtitles | كما عالم الأنثروبولوجيا، وأنا هنا لاستكشاف العناصر التي توحد هذه المجموعة من المشجعين. |
Verileri birleştiren bir program var ama biraz zaman alabilir. | Open Subtitles | به برنامج يدمج البيانات لكن سيستغرق الأمر دقيقة |
Her çağın, o çağın fikirlerini ve estetiğini ve siyasetini birleştiren büyük bir mimarı olur. | Open Subtitles | لكل عصر معماريّه العظيم الذي يدمج الأفكار |
Davut İsrailoğullarını birleştiren Büyük Kral oldu. | Open Subtitles | وحد (داود) الملك العظيم الاسرائيليين |
Kendisi Siyam'ı birleştiren ilk kişidir. | Open Subtitles | (أول من وحد (سيام |
Bizi birleştiren bir coğrafyamız bile yok çünkü Hindistan'ın doğal çoğrafyası 1947'deki Pakistanla bölünmesiyle, dağlarla çevrelenmiş ve denizle yarılmıştır. | TED | رغم أنه أصلا لا توجد جغرافية توحد بيننا. لأن الجغرافيا الطبيعية لشبه القارة والذي تحدده الجبال والبحر كانت قد اخترقت بإنفصال باكستان عن الهند في 1947. |
Dota herkesi birleştiren bir oyun. | Open Subtitles | دوتا هي اللعبة التي توحد الجميع. |
Ortaya herkesin kendi bakış açılarındaki çeşitliliği birleştiren birleşik sistem modeli çıkıyor. Toplantılarda çoğu zaman meydana gelenden farklı bir sonuç bu, değil mi? | TED | وينتج أخيرًا نموذج أنظمة موحد يدمج وجهات النظر المتنوعة لكل شخص، إذًا هذه حصيلة آراء مختلفة مما ينتج عن الاجتماعات، أليس كذلك؟ |