"birleştirmeye" - Traduction Turc en Arabe

    • توحيد
        
    • دمج
        
    • بلم
        
    Hemen düşüncelerini daha büyük bir hedefe, yerçekiminin bulmuş olduğu yeni resmini, onun zamanında bilinen yegâne diğer kuvvet olan elektromanyetizma ile birleştirmeye yoğunlaştırdı. Open Subtitles فهو فى الحال وضع عينيه على هدف أعظم توحيد صورته الجديدة للجاذبية بالقوة الأخرى الوحيدة المعروفة فى ذلك الوقت
    Yılların tecrübesi ve yaşanan onca sıkıntıdan sonra ülkeyi birleştirmeye bu kadar yaklaşmışken bu sefere ben de katılmalıyım. Open Subtitles بعد سنوات من التجارب والمحن فقط على مقربة من النجاح في توحيد البلاد يجب أن أكون ضِمن هذه البعثة الشمالية
    Sörfçü bir çocuk ve motosikletçi bir kızın çatışan grupların birleştirmeye çalışan gizli aşkı. Open Subtitles راكب أمواج وراكبة دراجة جمعهما حبا سريا, بينما كانوا يحاولون توحيد العصابات المتنافسة.
    Hedeflenen girişimler zaten dahil olması gereken bakış açılarını birleştirmeye yardım etti. TED ساعدت المبادرات الهادفة على دمج المنظورات، التي يجب أن تكون دائمًا مشمولة.
    Yıllarca türleri birleştirmeye çalıştık. Open Subtitles لأعوام ونحن مستغرقين فى محاولة دمج سلالتينا
    Parçaları birleştirmeye başla. Open Subtitles ابدأ بلم الشمل
    Çağdaş ekonomistlerin çoğu değer paradoksuyla ilgilenir, bu düşünceleri, fayda kavramı altında birleştirmeye çalışır. Fayda, bir malın kişinin ihtiyaç ve isteklerini ne kadar karşıladığıdır. TED معظم خبراء الاقتصاد الحديثون يتعاملون مع تناقض القيمة من خلال محاولة توحيد الاعتبارات في إطار مفهوم المنفعة، مقدار إرضاء الشيء لرغبات واحتياجات الشخص.
    Fakat, Einstein yerçekimi ve elektromanyetizmayı birleştirmeye çalıştıkça, bu iki kuvvetin arasında, var olan büyük güç farklılığının, benzerliklerinden çok daha fazla olduğunu gözlemledi. Open Subtitles لكن كما بدأ إينشتين بمحاولة توحيد
    İnsanlarımızı birleştirmeye çok yaklaşmıştık. Open Subtitles كنا قريبين جداً من توحيد شعبنا
    İki rakip kabile güçlerini birleştirmeye karar vermiş. Open Subtitles قررت قبيلتان متنافستان توحيد قوتهما.
    Elimizdeki bilgileri birleştirmeye çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نحاول فقط توحيد المعلومات
    Sokaktaki çeteleri birleştirmeye çalışıyor. Open Subtitles يحاول توحيد كل عصابات الشوارع
    Yeniden yapılandırmaya, ekonomik ve politik alanları birleştirmeye ihtiyacımız var. Ama bunu yaparken, birleştirilen alanı demokratikleştirmeliyiz. Yoksa, denetim çılgını aşırı otokratik bir rejimde buluruz kendimizi. Böyle olursa Matrix filmi belgesel gibi kalır. TED بالتالي، نحن بحاجة إلى إعادة تكوين، نحن بحاجة إلى إعادة توحيد المجالين الإقتصادي والسياسي. لكن الأفضل لنا القيام بذلك من خلال دمقرطة المجالات الموحدّة خشية أن ينتهي بنا الأمر إلى الإفراط في المراقبة والإستبداد. الذي يجعل الفيلم السينمائي "ماتريكس" يشبه الفيلم الوثائقي التسجيلي.
    En ünlüsü, bir hükümdar için; “korkulmanın, sevilmekten daha güvenli olduğunu” söyler. Yol, yakın zamanda kurulan Floransa hükümdarı Lorenzo de’s Medici’nin, İtalya’nın parçalanmış şehir devletlerini kendi yönetimi altında birleştirmeye çağırdığı bir çağrıyla bile bitiyor. TED من الأمور الأكثر شهرة، يشير أنه بالنسبة للحاكم، "خوف الناس منك أكثر أمانًا من حبهم لك". وصل الأمر حتى إلى مناشدة لورينزو دي ميديشي، حاكم فلورنسا الذي عُيّن مؤخرًا، يحثه على توحيد دويلات المدن الإيطالية تحت حكمه.
    Aer ile June'u birleştirmeye çalıştıkları gece oradaydım. Open Subtitles انا كنت هناك , ليلة ان حاولا دمج جـــون مع آير
    Sekizinci sınıfın yaz tatilinden eve döndüğümde bilime olan ilgimle küresel su krizininin çözümüne yönelik tutkumu birleştirmeye karar verdim. TED و لذلك بعد أن عدنا إلى المنزل في الصيف في صفي الثامن، قررت أنني أريد دمج شغفي لحل أزمة المياه العالمية مع اهتمامي بالعلم.
    Bu da bölge halkının Little Rock şehrindeki devlet okullarında yapılan mecburi birleştirmeye karşı verdikleri aşırı tepki. Open Subtitles و هو دمج بالإكراه للمرسدة العامة "ليتل روك" ضد رغبة الناس بالمنطقة
    Hayır, Çünkü RUGAL iki dünyayı birleştirmeye çok yaklaştı. Ne demek istiyorsun? Open Subtitles لا، بل لأن (روجل) قريب من دمج عالمينا الاثنان. ماذا تقصدي؟
    Parçaları birleştirmeye başla. Open Subtitles ابدأ بلم الشمل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus