"birlikte yaşamaya" - Traduction Turc en Arabe

    • للعيش معاً
        
    • للعيش مع
        
    • العيش مع
        
    • العيش معاً
        
    • للعيش معة
        
    • العيش معك
        
    • بالعيش معًا
        
    • ننتقل للعيش سوياً
        
    • التَّعايش مع
        
    • جميعاً تعيشون سويتاً
        
    Şimdi bana müsaade ederseniz, gidip Evkur'dan bazı matkap uçları almam arama kurtarma köpeklerimi gezdirmem ve başka bir fıstıkla buluşmam lazım ki birlikte yaşamaya başlayabilelim. Open Subtitles الآن إذا سمحتم لي ,هناك شئ علي احضاره وايضاً ان اأخذ كلبي بنزهة واقابل فتاة اخرى لننتقل للعيش معاً
    Çünkü, ismini koymamıza gerek yoktu, birlikte yaşamaya başladık. Open Subtitles حسناً، لم نكن نحتاج لذلك. لقد إنتقلنا للعيش معاً.
    Beni beş yıldır görmediğim bir adamla birlikte yaşamaya mı yollayacaksınız? Open Subtitles هل تريدين إرسالي للعيش مع شخص لم ارة طوال الـ5 سنوات؟
    Bir düşünsene... birlikte yaşamaya karar verirsek ne kadar güzel olacak. Open Subtitles تخيلي فقط .. كم من الرائع لو قررنا العيش مع بعضنا
    birlikte yaşamaya karar vermiş olmanız pek de spoiler sayılmaz. Open Subtitles حقيقة أنّكما قررتما العيش معاً ليست بالأمر المفاجىء
    Bu öylesine ciddi bir kuraldır ki, onu ihlal eden, birlikte yaşamaya... uygun değil diye aramızdan kovulur. Open Subtitles رمز صارم لدرجة أن من يكسرة .... مطارد من وسطنا كغير ملائم للعيش معة
    birlikte yaşamaya devam etmek için yaptığımız anlaşmayı unutma! Open Subtitles لقد نسيتى الشروط ، لقد وافقت أن أكمل العيش معك
    Penny'yle benim bile birlikte yaşamaya başladığımızda bir öğrenme süreci vardı. Open Subtitles انظري، حتى عندما بدأنا أنا و(بيني) بالعيش معًا كان هذا منحدر تعليمي
    Yani, biz 10 dakikalık bir konuşmadan sonra birlikte yaşamaya başladık. Open Subtitles أعني لقد أنتقلنا للعيش معاً بعد محادثة مدتها عشر دقائق.
    Lyndsey ve ben, birlikte yaşamaya karar verdik. Open Subtitles ليندسي وأنا قررنا أن ننتقل للعيش معاً
    Penelope'nin öğrenmesinin ardından Hannah ve Bob birlikte yaşamaya başlamışlar. Open Subtitles (هانا) و(بوب) انتقلا للعيش معاً بعد أن اكتشفت (بينيلوبي) أمرهما.
    birlikte yaşamaya ve hayatımıza devam etmeye. Open Subtitles نخب الإنتقال للعيش معاً وتجاوز الماضي.
    Bir yıl sonra annemi terk edip antrenörüyle birlikte yaşamaya başladığında bir kart daha yazmıştın. Open Subtitles وبعد عام عندما هجر والدتي وأنتقل للعيش مع مدربته, كتبت لي بطاقة أخرى.
    Bu piç yaşadıklarını ben yüz dolar bahse Tek başına ya da annesiyle kaybedenler terk edenlerdir anneleriyle birlikte yaşamaya eğilimli Open Subtitles أراهن بمئة دولار أن هذا الوغد يعيش لوحده أو مع أمّه الخاسرون الحقيقيون هم أولئك الذين يميلون للعيش مع أمهاتهم
    Dedenle birlikte yaşamaya ne dersin? Open Subtitles ما قولك أنت تأتي للعيش مع جدّك ؟
    Seni o kadar seviyorum ki ergen kızınla birlikte yaşamaya katlanıyorum. Open Subtitles أٌحبٌك كثيراً حتي أني أتحمل العيش مع إبنتك المراهقة
    Çocuklarla birlikte yaşamaya ne dersiniz? Open Subtitles ماذا تعتقدين حول العيش مع الأطفال؟
    Öyleyse ölene kadar birlikte yaşamaya ne dersin? Open Subtitles إذاً ماذا عن العيش معاً في حياتنا كلها؟
    Şu anda birlikte yaşayan iki insan kilise törenine katılacak, ...parti verecek, kısa bir tatile çıkacak ve birlikte yaşamaya devam edecekler. Open Subtitles اثنين من الالأشخاص و الذين يعيشون معاً حالياً على وشك الذهاب للكنيسة، و يحضرون حفلة، و يذهبوا في عطلة قصيرة، ثم يستمروا في العيش معاً.
    Bu öylesine ciddi bir kuraldır ki, onu ihlal eden, birlikte yaşamaya... uygun değil diye aramızdan kovulur. Open Subtitles رمز صارم لدرجة أن من يكسرة .... مطارد من وسطنا كغير ملائم للعيش معة
    birlikte yaşamaya devam etmek için yaptığımız anlaşmayı unutma! Open Subtitles لقد نسيتى الشروط ، لقد وافقت أن أكمل العيش معك
    birlikte yaşamaya başlıyoruz. Open Subtitles سوف ننتقل للعيش سوياً
    Laboratuvarda biraz daha kalırsa kendi türüyle birlikte yaşamaya ayak uyduramayacak, bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles إذا مَكَثَ في المعملِ لمدّة أطول، سوف يفقد القدرة على التَّعايش مع جِنسه تمامًا، وأنتِ على درايةٍ بهذا
    Diyelim ki birlikte yaşamaya başladınız. Open Subtitles دعني أفترض بأنكم جميعاً تعيشون سويتاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus