Dedikoduya göre, bu barda çalışan biri belirli miktarda, Bize ait olan belirli "bir şey" bulmuş belirli bir kamyondan düşmüş belirli "bir şey" ve tanıdığımız belirli bir kişi başka bir belirli kişinin çantayı alıp belirli bir barın arkasına götürdüğünü görmüş ki biz de tam şu anda o belirli bardaki belirli birkaç kişi ile konuşuyor olabiliriz de olmayabiliriz de. | Open Subtitles | هناك اشاعة ان شخص يعمل في هذا البار عثر على شيء يخصنا هذا الشيء قد يكون سقط من شاحنة |
Bize ait olan şeyleri savunmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أدافـع إلا عـن شـيء يخصنا بالفعـل |
Bize ait olan bazı şeyleri aldı. Onunla bu konu hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | لقد أخذ شيئا يخصنا وهذا ما سنتحدث حوله |
Bize ait olan tek şeydi o. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي يخصّنا. |
- Burada Bize ait olan bir şey var. | Open Subtitles | ثمّة شئٌ ما هنا يخصّنا |
- Sanırım sizde Bize ait olan bir şey var. | Open Subtitles | لديكما شئ يخصنا |
Bize ait olan bir şey olması çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | احب اننا نمتلك شىء يخصنا معا |
Bize ait olan bir şey. | Open Subtitles | شيء يخصنا نحن. |
Sende Bize ait olan birşey var, Emily Margold. | Open Subtitles | لديكِ شيء يخصّنا يا (إميلي مارغولد) |