Bizim aradığımız, bir intihardan sonraki beş gün içerisinde gerçekleşmiş olacak. | Open Subtitles | الحادثة التي نبحث عنها ستكون بعد 5 أيام من حادثة الانتحار |
Birçok ihtimal var, fakat her biri Bizim aradığımız niteliğe sahip. | TED | هناك الكثير من الإحتمالات, ولكن كل واحد منها لديه الخاصية التي نبحث عنها. |
O, Bizim aradığımız suç ortağı ve senin de avukatın. | Open Subtitles | هو الشريك الذي كنّا نبحث عنه. و هو محاميك اللعين. |
Bu o değil. Bizim aradığımız kişi bir karıncaya benziyor. | Open Subtitles | إنه ليس هو, الشخص الذي نبحث عنه يبدو مثل النمله |
Demi Moore, Bob Stone'u gör Malanovski diye biri... ve "Kaybol tatlım Bizim aradığımız sen değilsin." | Open Subtitles | وقابلى ديمى مور وبوب ستون ومالوينيسكى واغربى عن هنا يافتاة فأنت لست من نبحث عنه |
Bizim aradığımız şey aynı kromozomun aynı yerindeki mutasyon. | Open Subtitles | ما نبحث عنه هو الطفرة الموجودة في نفس المكان ونفس الصبغي |
Yani Roman Prado itin teki ama Bizim aradığımız itoğlu it değil. | Open Subtitles | إذن "رامون برادو" مريض ومعتوه ولكنه ليس المريض المعتوه الذى نبحث عنه |
Yerel memurlar Bizim aradığımız şeylere bakmak üzere yetiştirilmemişlerdir. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ انهم عَمِلوا. الضبّاط المحليّون لَمْ يُدرّبوا للبَحْث عن الأشياءَ التي نبحث عنها. |
Bizim aradığımız araç daha bir dağılmış olmalı. | Open Subtitles | السيارة التي نبحث عنها ستكون متضررة أكثر |
- Bizim aradığımız kadına benziyor. | Open Subtitles | تبدو لي المرأة ذاتها التي نبحث عنها. |
O, Bizim aradığımız suç ortağı ve senin de avukatın. | Open Subtitles | هو الشريك الذي كنّا نبحث عنه. و هو محاميك اللعين. |
Bizim aradığımız bu. | Open Subtitles | هذا ما كنّا نبحث عنه. |
Bizim aradığımız bu. | Open Subtitles | هذا ما كنّا نبحث عنه. |
Neyse, Bizim aradığımız atak bir katil. | Open Subtitles | إيه، تبين، أن القاتل الذي نبحث عنه يُصف بالتهور |
Yalnız, Bizim aradığımız, taşınabilir ve gizlenebilir cinsten olanı. | Open Subtitles | لكنّ السلاح الذي نبحث عنه قد يكون قابلاً للنقل و الإخفاء |
Bizim aradığımız şeyi arayıp aramadıklarını anlamak için Roci ve ben yani biz... | Open Subtitles | لذا، توصلنا إلى معرفة انه ربما أنهم يبحثون عن نفس الشيء بالضبط الذي نبحث عنه وحينها رسي وأنا، نحن |
Demi Moore, Bob Stone'u gör Malanovski diye biri... ve "Kaybol tatlım Bizim aradığımız sen değilsin." | Open Subtitles | وقابلى ديمى مور وبوب ستون ومالوينيسكى واغربى عن هنا يافتاة فأنت لست من نبحث عنه |
Bizim aradığımız da o ya. | Open Subtitles | إن من نبحث عنه هو زوج أو عشيق أو شقيق أو ابن. |
Bizim aradığımız bilgiye sahip olabilirler. | Open Subtitles | مّما يعني أنّه قد يكون لديهم ما نبحث عنه تمامًا. |
Tam Bizim aradığımız gibi. | Open Subtitles | انه الذى نبحث عنه |