"bizim için bir" - Traduction Turc en Arabe

• من أجلنا
• لنا شيئاً
• هذا من دواعي
• بالنسبة إلينا

Bizim için bir çok defa yaralandı ve zarar gördü.
فإنه يتخطى الحدود، لقد قاتل من أجلنا ونزف مرات عديدة.

Herkesin, Tanrı'nın bizim için Bizim için bir şeyler tasarladığına inanmayı kestiğini bir düşünsene.
أفرضى أن العالم كلة توقف عن الأيمان.. بأن الرب لدية أى خطة من أجلنا.

Senin su ihtiyacını gidermesine gideririz de sen de Bizim için bir şeyler yapmalısın.
بعد أن نروي عطشك هناك شيء يجب أن تفعليه من أجلنا

biliyorum görmek isteyeceğin son kişiyim, ve genellikle rahat hissetmiyorum ... fakat Bizim için bir şey çevirmen gerekiyor.
أعرف أني آخر شخص تريدين رؤيته وأنا لست مرتاح لذلك أيضاً لكن نحتاج أن تترجمي لنا شيئاً

Tahta geçiş sürecinizi daha da rahatlatma fırsatımız varsa bu Bizim için bir onurdur.
لو كان في مقدورنا أن نجعل انتقالك لتولي العرش أكثر سلاسة سيكون هذا من دواعي شرفنا

"... bizim için, bir batılıya olduğundan daha ince. "
" لايبدو سميكاً بالنسبة إلينا كما يبدو للغربيين"

Bizim için bir şey getirdiğini mi söylüyorsun tatlım?
لقد قلتِ .. بأنه لديك شئ من أجلنا يا عزيزتي

Neden? Çünkü Bizim için bir arama yapacaksın.
ـ لأنك ستجري مُكالمة هاتفية من أجلنا كي تقربنا منه

Bizim için bir hayat olmayacak mı orada hiç?
لا يجب أبدا أن تكون هناك حياة من أجلنا ؟

Suç mahalline de Bizim için bir duvar resmi bırakmış.
وكتب على الجدران في مسرح الجريمة، من أجلنا فحسب

Şuan stüdyodalar Bizim için bir albüm bitiriyorlar.
إنهم في الأستيديو الآن ينتهون من الألبوم من أجلنا

Bizim için bir kaç helikopterini rıhtımı taraması için görevlendirdi.
لقد نشر العديد من طائراته لتمشيط الواجهة البحرية من أجلنا هل ستخبرنى بالسبب؟

Pekâlâ, gittiğinde Bizim için bir şey yapmanı isteyebilir miyiz?
حسنًا هل يمكننا أن نطلب منك أن تقوم بأمرٍ من أجلنا حين تذهب؟

Bize katılacaksın. Herşeyi ayarladım. Bizim için bir planım var, Hanna.
ستنضمين لنا، لقد جهزت كل شئ لدي خطة من أجلنا (هانا)

Niçin Bizim için bir şeyler çalmıyorsun?
لماذا لا تعزف شيئاً من أجلنا ؟

Bizim için bir kapı kırmanızı rica edecektik.
نريدكم أن تسقطوا باباً من أجلنا

Şerifin kızını içeri tıkmayı geri alamazsan, ve çaldığınız silahları geri koyamazsan, Bizim için bir sik yapamazsın.
حسناً، ما لم يمكنك أن لا تحبس أبنة الشريف، وما لم يمكنك أن لا تسرق أسلحتنا، حينها يمكنك أن لا تفعل لنا شيئاً

Senin cenk felsefelerin Bizim için bir anlam ifade etmiyor.
كلام "البوشيدو" الفارغ الخاصُ بك لا يمثلُ لنا شيئاً.

Bizim için bir zevkti, değil mi Maria?
هذا من دواعي سروري صحيح ، ماريا ؟

Hollis Bizim için bir tehdit değil.
هوليس لا يشكل تهديداً بالنسبة إلينا.