Ve bu şu an, bu patlama noktasındayken, tamamen Bizim yaptığımız şey. | TED | وهذا هو تماماً ما نقوم به الآن، ونحن في هذه اللحظة الفاصلة. |
Tom Tom. Tüm bu kullanıcılar Bizim yaptığımız şey sayesinde A noktasından B noktasına gidebiliyorlar. | Open Subtitles | أيّا كان اسمه, يمتلكُ كلّ هؤلاء المستعملين القدرة على التنقّل من النقطة "أ إلى النقطة "ب" بفضل ما نقوم به نحن. |
Çünkü; Bizim yaptığımız şey bu. | Open Subtitles | حسنا, بالطبع لا. لأن هذا ما نقوم به. |
TE: Bizim yaptığımız şey, diğer insanlara reçete yazmak değil. | TED | ثورديس: ما فعلناه ليست طريقة نفرضها على الأخرين. |
Bizim yaptığımız şey, ''paylaşmak önemsemektir'' adlı bir yeni iş modeli yaratmaktı. | TED | ما فعلناه هو أننا أنشأنا نموذج عمل جديد أطلقنا عليه "المشاركة اهتمام." |
Hayır. Bizim yaptığımız şey bu. | Open Subtitles | لا، هذا ما نقوم به نحن |
Bizim yaptığımız şey bu, değil mi? | Open Subtitles | هذا هو ما نقوم به صحيح ؟ |
Hey, Bizim yaptığımız şey bu. | Open Subtitles | مهلا، هذا هو ما نقوم به. |
Bizim yaptığımız şey bu. | Open Subtitles | هذا ما نقوم به |
Bizim yaptığımız şey bu. | Open Subtitles | هذا ما نقوم به |
- Bizim yaptığımız şey bu. - 494 tombalayı çalıştırın. Ekran geçidi... | Open Subtitles | هذا ما نقوم به |
Bizim yaptığımız şey tam olarak orada ne olduğunu, karşı tarafın ne yapacağını bulmak. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو أننا وجدنا ما هو موجود فعلاً وهذا ما سيفعله الطرف الآخر بالضبط |