Hürmüz Boğazı'ndaki o gecede canını bağışladığım için hep pişman olmuşumdur. | Open Subtitles | كنت دائما أتأسف لتجنيب حياتك في تلك الليلة في مضيق هرمز |
Kasırga Boğazı'nda etrafımızın korsanlar tarafından sarılmasını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر عندما كنت محاصرا من قبل القراصنة في مضيق أعصار |
Tayvan hükümeti, Tayvan Boğazı'na doğru Çin donanmasınca yapılacak herhangi bir hareketi, savaş sebebi olarak addeceğini bildiren bir demeç yayımladı. | Open Subtitles | الحكومة التايوانية أصدرت بيانا قائلة: أن أي تحرك من قبل مشاة البحرية الصينية في مضيق تايوان |
Bir saat önce Eatons Boğazı'nda ölü olarak bulunan bir kadın geldi. | Open Subtitles | وجدناها ميتة قبل ساعة جرفت الامواج رقبتها |
Bir saat önce Eatons Boğazı'nda ölü olarak bulunan bir kadın geldi. | Open Subtitles | وجدناها ميتة قبل ساعة جرفت الامواج رقبتها |
Endonezya'nın Lembeh Boğazı'nın korunmasız deniz zemininde, nasıl başkaları tarafından yenmeden yemeye devam edebiliyorlar? | Open Subtitles | على قاع البحر في مضيق "لمبيه" الإندونيسي يستمرّ بالأكل دون أن يؤكل؟ |
Bu Bering Boğazı'nda mıydı? | Open Subtitles | في مضيق بيرينج؟ |
Evet efendim. Formosa Boğazı. | Open Subtitles | اجل، سيدي في مضيق "فورموسا" |