Kurbanı tamamen etkisiz hale getirdikten sonra tripodu kurmuş, sonra da baş aşağı sarkıtmış ve kurbanın boğazını kesmiş. | Open Subtitles | ثم علقه بالملقوب حزّ حنجرته الجاذبية و آخر دقات في قلبه ساهمت بتصفية |
Yani biri, boğazını kesmiş. | Open Subtitles | بمعنى أن شخصاً آخر حزّ حنجرته |
Katil, usturasını çıkarıp boğazını kesmiş ve fısıldamış: | Open Subtitles | القاتل أخرج شفره و ذبح نفسه ثم همس ، هل أنت سعيد الآن أيها المسن؟ |
Sonra, boğazını kesmiş. | Open Subtitles | لذلك ذبح نفسه ، لكن آخر ما رآه القاتل |
Bay Garmes, Floreau'yu öldürmeye çalışmış sonra da kendi boğazını kesmiş. | Open Subtitles | السيّد (جارميز). خرج عن السيطرة. حـاول قتل (فلوريت)، ثمّ قطع حنجرته |
Lindbergh anatomi laboratuarında boğazını kesmiş adam. | Open Subtitles | لقد قطع حنجرته في مخبر تشريح ليندبيرغ |