Bu mükemmel. Sen kendini boğmaya çalışıyorsun. Çok anlamlı. | Open Subtitles | لذلك فالموضوع مثالي إذاً أنت تحاولين خنق نفسك |
Frank, baltan olsa birini niye boğmaya kalkarsın? | Open Subtitles | فرانك، لماذا، إذا كان لديك بفأس، هل خنق شخص ما؟ |
Emily Gray, bir çocuğu gölde boğmaya kalkıştığında tüm Toronto dehşete düşmüştü | Open Subtitles | قررت إغراق جارها الصغير فى البحيرة العام الماضى كل المدينة أصيبت بصدمة |
Peki ya Smokey'nin evinin avlusunda... beni boğmaya çalıştığı zaman? | Open Subtitles | ماذا عن المره الفائته حاول أن يخنقني في فناء سموكي ؟ |
İfadesinde gayet açık bir şekilde Patrick'in onu boğmaya çalıştığını söylemiş. | Open Subtitles | في افادتها وضحت بشدة ان باتريك حاول خنقها |
Gerçi bu beni, onu jakuzide boğmaya çalıştığın kadar korkutmadı. | Open Subtitles | ذلك لم يخفني بقدرما عندما حاولت إغراقه في جاكوزي. |
Bu nedenden, Beni boğmaya çalışan, Solungaç-Çocuk'a karşı Daha anlayışlı olmadığım için Beni bağışlayın. | Open Subtitles | فأغفر لي إن لم أكن متعاطفة أكثر مع فتى الخياشيم الذي حاول إغراقي |
En azından, cinsel içerikli rüya olduğunu sanıyorum. Beni boğmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد على الأقل، أنه كان حلم إقامة علاقة كان يحاول خنقي |
Mike Lewis'i boğmaya çalışan kişi Kramer'in akrabasıymış. | Open Subtitles | كل من حاول خنق مايك لويس، له علاقة كرامر. |
Müvekkilim Wendy Vail'i boğmaya çalıştığı için Charlotte Miller'ı boğmuş olmalı diyorsunuz. | Open Subtitles | تقول بسبب ان موكلي حاول خنق ويندي فيل لابد و انه خنق شارلوت ميلر |
Ama gerçek şu ki Wendy Vail'i boğmaya çalışması bunun kasıtlı olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | لكن واقع انه هدف الي خنق ويندي فيل يثبت نيته |
Nehirde kendini boğmaya çalışmadığın zamanlarda ne yapıyorsun? | Open Subtitles | إذن ماذا تعمل حين لا تحاول إغراق نفسك في النهر؟ |
Yani bunun için benimde mi kendimi küvette boğmaya çalışmam gerekiyor? | Open Subtitles | هل هذا يعنى أنه على إغراق نفسي فى حوض الإستحمام لأحصل على ذلك ؟ |
Şu maskeli manyak heriflerden biri bana saldırdı ve beni boğmaya çalıştı. | Open Subtitles | هاجمني أحد أولئك المقنّعين المجانين وحاول أن يخنقني. |
Şu maskeli manyak heriflerden biri bana saldırdı ve beni boğmaya çalıştı. | Open Subtitles | هاجمني أحد أولئك المقنّعين المجانين وحاول أن يخنقني. |
Wendy kürsüye çıkıp Patrick onu boğmaya çalışmış gibi davranırsa-- | Open Subtitles | لو ويندي وقفت علي المنصة و تظاهرت انها مصدومة ان باتريك خنقها |
Dosyasında, 6 yaşındayken annesinin onu küvette boğmaya kalktığı yazıyor. | Open Subtitles | مذكورٌ في ملفّه أنّ والدته حاولت إغراقه بحوض استحمام عندما كان في السادسة. |
Birisi feribotta bana saldırdı. Başıma vurdu ve beni boğmaya çalıştı. | Open Subtitles | شخص هاجمني في الناقلة ضربني على رأسي وحاول إغراقي |
"Artık katlanamıyorum!" diye bağırdın ve beni boğmaya çalıştın. | Open Subtitles | لقد بدأتَ بالصراخ ولم تستطِع تحمّل الأمر، فحاولتَ خنقي |
Gordon'a bir şeyler oldu ve Amanda'yı boğmaya başladı Rafe ve ben de tam vaktinde yetiştik. | Open Subtitles | "جوردان" كان لديه نوبة و بدأ بخنق "أماندا" و أنا و "ريف" وصلنا في الوقت المناسب. |
Benden ödünç para istedi ve bende hayır dedim ve sonra beni boğmaya çalıştı. | Open Subtitles | أراد أن يقترض بعض المال، وأنا رفضت طلبه وحاول أن يقوم بخنقي |
Sahte vatanperverlikle saatlerinizi özgür ifadeleri boğmaya harcıyorsunuz. | Open Subtitles | تخصص ساعات لا تحصى للحسد على هذه الموارد المهمة في مهمة لخنق التعبير الإبداعي باسم الوطنية |
Küvette kendimi boğmaya çalışmadım. | Open Subtitles | أنا لم أحاول أن أغرق نفسي في حوض الاستحمام |
Hayatta olmaz, geçen sefer pantolonumu indirmiştin ve ayakkabı bağlarımla boğmaya kalkmıştın. | Open Subtitles | مستحيل, اخر مرة سحبت بنطالي للأسفل وبعدها حاولت ان تخنقني برباط حذائي |
Onu boğmaya çalıştığınızı söylemiş. | Open Subtitles | لقد أشارت إلى أنك حاولت القيام بخنقها |
Yunanistan'daki adı Mora'dır. Ğöğsüne çöker ve seni boğmaya çalışır. | TED | وفي اليونان، مورا تجثم على صدرك وتحاول خنقك. |
Beni bir kez boğmaya kalktığını, sonra bittiğini sanmanıza yol açtım. | Open Subtitles | جعلتك تعتقدين أنه بعد تلك المرة التي خنقني بها أنهيت الأمر. |