"boğulmasını" - Traduction Turc en Arabe

    • يغرق
        
    • تغرق
        
    • تختنق
        
    Birinin suyu emerek veya içi su dolu bir arabada boğulmasını anlıyorum. Open Subtitles أفهم كيف لشخص أن , يغرق في سيارة مليئة بالماء.
    Bir adamın iç organlarını yakıp kendi balgamında boğulmasını mı sağlayacaksın? Open Subtitles انت تحرق الرجل من الداخل , تجعله يغرق بالبلغم الخاص به ؟
    Sonra kendini suya bıraktı, ve Doaa hayatının aşkının gözlerinin önünde boğulmasını izledi. TED وترك نفسه للماء، وشاهدت "دعاء" حب حياتها يغرق أمام أعينها.
    Ve şimdi de güneşin doğmasını, nehrin erimesini ve o kadının boğulmasını umuyorum. Open Subtitles . تُشرق الشمس ، و يذوب هذا النهر و أنّ تغرق تلك المرأة
    Onu tekneden aşağı itip boğulmasını seyrettin. Open Subtitles أنت دفعتها مِن فوق قاربك، وشاهدتها تغرق.
    Bunların içinde boğulmasını söylersin. Open Subtitles أخبرها أن تختنق بهذه.
    İndiriyoruz zaten. Herkesin boğulmasını mı istiyorsunuz? Open Subtitles نحن نقوم بذلك هل تريد ان يغرق الجميع؟
    Borden idi, Bay Angier'in boğulmasını izliyordu. Open Subtitles فوجدته بوردن يشاهد انجير وهو يغرق
    - Bu bölümlerde kimsenin boğulmasını istemeyiz. - Elbette. Open Subtitles لا نريد احد يغرق فى هذه الاجزاء بالطبع
    Pek çok kişi boğulmasını isterdi. Ben değil ama. Open Subtitles لكنّ كثيراً من الناس أرادوه أن يغرق
    Eskiden tanıdığım bir yerli çocuk ilaçlarla mahvetti onu sonra onu göle yüzmeye götürdü ve boğulmasını izledi. Open Subtitles ولد كنت أعرفه ... حصلت له على المخدرات فاسدة ... وتركته يذهب للسباحة في البحيرة ... وفقط شاهدت شاهدته يغرق
    Kit beni pasif olmakla suçluyordu ben de nehre düşüp boğulmasını ve bunu seyretmeyi istiyordum bazen. Open Subtitles "أتهمني (كيت) بأنني أجاري الوضع ليس ألا" "بينما كنتُ أتمنى أحياناً أن يسقط في النهر و يغرق لأتمكن من مراقبته"
    Ayrıca Jim Murphay'nin kendi kanıyla boğulmasını izleyen kişiyim. Open Subtitles (أنا أيضاً من شاهد (جيم مورفي يغرق في دمه
    - Bir bebeğin boğulmasını izlemek gibi. Open Subtitles -الأمر أشبه بمشاهدة طفلٍ يغرق .
    Halanın boğulmasını istediğini, söylediğini duymuştum. Open Subtitles و أنا سمعتك أنكِ تريدين عمتك أن تغرق
    "O bir melek ve onun menilerimin içinde boğulmasını istiyorum." Open Subtitles "انها ملاك واريدها ان تغرق في حيواناتي المنوية"
    Solucanların boğulmasını izlemekten sıkıldım. Open Subtitles لقد مللت من مشاهدة الديدان وهي تغرق
    Yanılıyor olabilirim, ama Lamb sanki dümeni kaybetmektense, içindeki herkesin boğulmasını istiyor gibi. Open Subtitles قد أكون مخطئاً، ولكن (لامب) يبدو لي كرجل يُفضِّل رؤية السفينة تغرق بجميع من فيها. على التخلي عن دفة القيادة
    Orada öylece durup boğulmasını izledim. Open Subtitles "وقفت هناك، وتركتها تغرق"
    Beyin gücümle Dash'in annesinin boğulmasını sağladım. Open Subtitles جعلتها تختنق فى عقلى
    Beyin gücümle Dash'in annesinin boğulmasını sağladım. Open Subtitles جعلت والده (داش) تختنق فى بعقلى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus