| - Hayır, hayır. Ona 2 şarjör boşalttım ama hala yaşıyordu. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا.أفرغت دبوسين إلى ذلك الشيء وهو إستمر بالمجيء. |
| Ortak hesabımızı boşalttım. | Open Subtitles | لقد أفرغت حسابنا الإدخاري المشترك |
| Banka hesaplarımı boşalttım, alyansımı rehin verdim. | Open Subtitles | لقد افرغت حسابي البنكي وبعت خاتم زواجي |
| Banyodaki birkaç rafı boşalttım. | Open Subtitles | قمت بتفريغ بعض الرفوف في الحمام صحيح , حمام واحد |
| Onu kafamdan attım mı, atmadım mı bilmem ama değerli vücut sıvımı bütün yatak odana boşalttım. | Open Subtitles | لا اعرف إذا أخرجتها من نظامي ولكني فرغت سائلاً جسدياً ثميناً في كل أنحاء غرفة نومك الاحتياطية هناك |
| Ben de çantamı boşalttım ve seni buldum. Sana tekrar yazmaya başlıyorum. | Open Subtitles | "لذا فرّغت حقيبتي ووجدتك، وسأعاود الكتابة لك مجددًا" |
| Programımı boşalttım böylece her gün Cyril'ın davasına gidebileceğim. | Open Subtitles | فرّغتُ جدول أعمالي لكي أحضُر مُحاكمة (سيريل) كُل يوم |
| Ben bu seçim ayında şehri boşuna mı boşalttım? | Open Subtitles | هل تقول أننى أخليت المدينة فى شهر الانتخابات من أجل لا شئ ؟ |
| Evi boşalttım. Evim hemen şurada. Lütfen? | Open Subtitles | لقد أخليتُ ، منزلي هناك ، رجاءً ؟ |
| Majestelerinin yarasındaki iltihabı boşalttım. | Open Subtitles | لقد استنزفت الصديد من جرح جلالتك |
| - Kendim boşalttım. - Güzel. | Open Subtitles | أفرغته بنفسي - جيد,حسناً - |
| - Ben de silahımı onunkine boşalttım. | Open Subtitles | - و أفرغتُ مسدّسَ في عينية - العين بالعين. |
| Kros dolabımı boşalttım ve kazağımı herkese imzalatmaya çalıştım. | Open Subtitles | حسنـــاً, نظفت خزانة الركض عبر البلاد الخاصة بي وبعدها حاولت أن أجعل الجميع يوقّع على بلوزتي |
| Bütün kanadı boşalttım. | Open Subtitles | وفي جناح كامل وقد أفرغت من سكانها. |
| O serseriyi yere sermek için tüm şarjörü boşalttım. | Open Subtitles | - لقد أفرغت مجموعة كاملة من الرصاص على أحدهم حتى سقط ذلك الوغد ميتًا |
| Bilmiyorum. Bütün şarjörü boşalttım neredeyse. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أنا أفرغت مسدسي فيها |
| Herşeyi gidere boşalttım. | Open Subtitles | أفرغت كل شيء في البالوعة. |
| Midesinden çıkanları boşalttım. | Open Subtitles | حتى أفرغت محتويات المعدة. |
| Domates salçalarını boşalttım. | Open Subtitles | افرغت صلصة الطماطم منها |
| Ayrıca faturaları filan koyabilmen için bir çekmece boşalttım. | Open Subtitles | ايضاً انا قمت بتفريغ درج لك لوضع جميع اوراقك والفواتير الخاصة بك |
| Kurbanımızın midesini boşalttım, Horatio. | Open Subtitles | (هوريشيو)، لمعلوماتك، فرغت معدة ضحيّتنا. |
| Ben de çantamı boşalttım ve seni buldum. Sana tekrar yazmaya başlıyorum. | Open Subtitles | "لذا فرّغت حقيبتي ووجدتك وسأعاود الكتابة لك مجددًا" |
| Programımı boşalttım. | Open Subtitles | لقد فرّغتُ جدولي |
| Herşey hazır. Evi boşalttım. | Open Subtitles | إننا مستعدون، لقد أخليت البيت |
| Ama annemin banka hesaplarını boşalttım. | Open Subtitles | لكنّي أخليتُ حسابات أمّي المصرفية |
| Sanırım silah sistemlerini boşalttım. | Open Subtitles | حسنا، أظن بأنني قد استنزفت نظام الأسلحة |
| Ben boşalttım. | Open Subtitles | لقد أفرغته |
| Her şeyi boşalttım. | Open Subtitles | لقد أفرغتُ كل شيء. |
| Nereden bileyim ben. Dolabını boşalttım. Boşversene onu Boyka. | Open Subtitles | وكيف لي أن أعرف نظفت خزانة ملابسه وأصبح طيّ النسيان |
| Hayır sadece küvetini boşalttım. Birinin oraları temizlemesi gerekecek. | Open Subtitles | كلاّ، قمت بإفراغ حوضه فحسب على أحدهم فعل شيءٍ بخصوص ذلك |