Dediğim gibi, eski karım boşanmanın da sahte olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | فكما قلت ، ادعت زوجتى السابقة أن الطلاق كان احتيالاً أيضاً |
Lütfen, kardeşime boşanmanın ne olduğunu açıklamayı kes. Ders verme! | Open Subtitles | أرجوك توقف عن شرح ماهو الطلاق لأختي وتوقف عن توبيخها. |
- boşanmanın etkisini ben daha valizimi toplarken üzerinden atmıştı. | Open Subtitles | لا،لا، هي تغلبت على الطلاق بينما أنا مازات أحزم أغراضي |
Evet, boşanmanın kolay olduğu, görüşlerimle şekillenecek evliliklerin yarısından çoğunun biteceği bir kilise. | Open Subtitles | أجل كنيستي , حيث الطلاق سهلاً أجل من نصف الزواجات سوف تنتهي به |
Ve boşanmanın ortasında satmak istemiyorsun şirketini. | Open Subtitles | وأنك لا تريد بيع هذه الشركة في خضم طلاق مرير |
Babaannen sadece ölülerden beslenmiyor,Jake.boşanmanın.... ...acısından ve iflasın rezilliğinden de kar ediyor. | Open Subtitles | والجدة ليست تربح من الموت فقط هي ايضا تستفيد من الطلاق والافلاس |
Ciddi olamazsın. boşanmanın ne kadar masraflı olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | لا يمكن أن تكونى جادة أتعرفين ثمن الطلاق ؟ |
boşanmanın onu çok ciddi etkilediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن الطلاق قد أثر عليها تأثيراً جاداً |
boşanmanın da dini bir törenle yapılmasını isteyen Fransız yazarın dileğini ancak Japonya yerine getirebilir. | Open Subtitles | إنها اليابان التي تستطيع أن تحقق أمنية ذلك الكاتب الفرنسي الذي أراد من الطلاق أن يكون سراً مقدساً |
boşanmanın çok basit olacağını söyledi. | Open Subtitles | وهي أخبرتني بأنَ دعوة الطلاق ستكون سهلة جدَاً |
Evli kalmak istemediğimi biliyor ve boşanmanın... günah olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | وهو يعرف باننى لا اريد الطلاق وهو لا يومن به لكن القتل يومن به |
Hey, bu boşanmanın gerçek kurbanı kim, sakın unutmayın. Benim. | Open Subtitles | دعانا لا ننسى من الضحية الحقيقية في هذا الطلاق |
Size öğüdüm şu... boşanmanın eziyet olması gerekmez. | Open Subtitles | لذا نصيحتي إليك الطلاق لا يَجِبُ أَنْ يَكُونَ معاناةً. |
Bak, kimse boşanmak istemez, boşanmanın faydaları da yok değildir. | Open Subtitles | حسنٌ،أنظر,لا أحد يحب الطلاق,لكن هنالك مزايا معينة |
Yeniden modellenmiş. Sahibi boşanmanın eşiğinde. Şansımız varmış. | Open Subtitles | الشقه فى حالة تجديد المالكون فى منتصف الطريق إلى الطلاق نحن محظوظون |
Çok fazla çalışıyordum ve boşanmanın nefesini ensemde hissediyordum. | Open Subtitles | لساعات كثيرة , و كنت وقتها على وشك الطلاق |
Gail Hoke, sorunlu bir boşanmanın ortasında, yani, işler pek iyi gitmiyor. | Open Subtitles | غيل هوك في منتصف الطلاق سيئا , أليس كذلك؟ أعني , انها حقا ليست على ما يرام. |
Aldığım bilgilere göre İmparator, boşanmanın arkasında Wolsey'in olduğuna inanıyormuş. | Open Subtitles | أخبرتني مصادري للتو بأن الامبراطور يظن أن اللوم يقع على ويلسي لتحريضه على الطلاق |
Olaylı ve pahalı bir boşanmanın eşiğindeydiniz ve karınızdan kurtulmak istediniz. | Open Subtitles | لقد كنت في منتصف فوضى شديدة طلاق مكلف جداً وكنت تحتاج التخلص من زوجتك |
Ben birçok boşanmanın çevresinde büyüdüm ve bu iğrençti. Bir çocuğu bu duruma sokmayı hiç istemem. | Open Subtitles | قد ترعرعت وسط حالات طلاق كثيرة وهو أمر سيئ، وما كنت لأرغب في أن يخوض طفل هذا |
Kendi kendinize boşanmanın ne kadar küçük düşürücü bir şey olduğu hakkında bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | ألا ترى كم هو مخزي أن تطلّق وحدك؟ |
boşanmanın sorumlusu Maris. | Open Subtitles | لكن ماريس مسؤولةُ لهذا الطلاقِ. |