Bob'u kıskanabileceğim tek neden konuşacağımız tek şeyin ilk Şükran gününden bahsetmek olması. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي أغار فيه من بوب هو أننا نستطيع التحدث عن عيد الشكر فقط |
Bob'u kıskanabileceğim tek neden Nuh'un gemideki en geniş yeri ona vermiş olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي أغار فيه من بوب أنني سمعت أن نوح أطلق عليه رصاصة في سفينته |
Bob'u kıskanabileceğim tek neden benim sadece bir mimar, onunsa ateşi bulan kişi olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي أغار فيه من بوب هو أنني فقط مهندس .. |
Bob'u etkileyen su, bitkileri de etkileyebilir mi? | Open Subtitles | الماء الذي أثّر على (بوب) أيمكنه التأثير على النباتات؟ |
Bob'u polise ihbar ettim. | Open Subtitles | ابلغت الشرطة على بوب |
Bob'u arayıp ondan şey rica ettim neyse, hesaplarımı kapattı işte. | Open Subtitles | لقد اتصلت ببوب واخبرته بأن في الحقيقه هو اغلق حسابي |
Benim Bob'u aramam gerek. | Open Subtitles | أريد... أريد الاتصال ببوب. |
Yoksa sen Bob'u kıskandığımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظنين أن ... هل تظنين أنني أغار من بوب ؟ |
- Harika, Bob'u bulman lazım sadece. | Open Subtitles | عظيم، فقط أعثر على بوب |
-Tamam, ben Bob'u bulurum. | Open Subtitles | -حسناً، سأعثر على بوب. سأجلبه . |
Alo? Bob'u ara. | Open Subtitles | اتصل ببوب |