Göğsüne tutturulmuş bir bomba ile canlı canlı gömülen bir kurbandan haber aldık. | Open Subtitles | تلقينا بلاغا من ضحية اختطاف دفن حيا مع قنبلة مزروعة في صدره |
Çatlağın biri şehrin o yanından öbür yanına radyoaktif bomba ile dolanıyor, bizi öldürmeye çalıştı hatta ve senin umurunda bile olmuyoruz. | Open Subtitles | مع قنبلة قذرة حاولت مسبقاَ قتلنا ولم تزني الأمور بعد |
Bunca yıldır, patlamaya hazır bir bomba ile birlikte mi yaşamışım ben? | Open Subtitles | هل كنت أعيش طوال تلك السنين مع قنبلة موقوتة ؟ |
Avam Kamarası'nın dışında birisi bomba ile öldürüldü. | Open Subtitles | هنالك شخص تم إغتياله بقنبلة خارج مجلس الشعب |
Bir siber bomba ile intikam almayacak. | Open Subtitles | لقد حصلت لتوها على الأنتقام بقنبلة سبرانية |
Ben- - Sanki... saatli bomba ile beraber yaşamak gibiydi. | Open Subtitles | إنه كان مثل العيش مع قنبلة موقوتة. |
bir bomba ile değil. (Gülüşmeler) Çünkü yönetmeni hayal ediyorum: "Maz, bence senin karakterin bankayı kendisini çevrelemiş bir bomba ile soyar." | TED | (ضحك) لأنني أتصور المدير يقول "ماز ، أعتقد أنك شخصيتك ستسرق البنك مع قنبلة حوله ". |
Beni içeriye bomba ile kilitledi. | Open Subtitles | لقد حبستني هنا مع قنبلة |
Yani Li-Na nükleer bir bomba ile Cenevre'ye gidiyor. | Open Subtitles | إذاً (لي نا) مُتجهة إلى جينيفا مع قنبلة نووية |
Şey, onu büyülü bomba ile patlatıp açmadan önce, burada olduğumuzu anlayacakları aklında bulunsun. | Open Subtitles | قبلما تفتحينها بقنبلة سحرية فضعي في حسبانك أنهم سيعرفون أننا كنا هنا. |
Kamistanlı ulusalcılar, ellerindeki bir bomba ile New York'u hedef yapıyorlar. | Open Subtitles | قوميو الجمهورية الإسلامية يستهدفون (نيويورك) بقنبلة قذرة |
Bizden birisi bomba ile havaya uçuruldu. | Open Subtitles | واحد من رجالنا نسف بقنبلة |
Kirli bomba ile ne yapmak istemiş olabilir ki? | Open Subtitles | -ما الذي قد يفعله بقنبلة قذرة؟ |
Li-Na nükleer bir bomba ile Cenevre'ye gidiyor. | Open Subtitles | لي نا) متوجهة إلى (جينيفا) بقنبلة نووية) |