Şu an çalışmıyorum, ama kendimi denizaşırı bir borç içinde buldum ve bunu hâlletmem gerekiyor. | Open Subtitles | انا خارج الخدمة الآن، ولكنني أقحمت نفسي بالخارج قليلا في الديون وعلي أن أتولى ذلك بشكل صحيح وسريع |
Ama borç içinde yüzüyoruz ve bütün yük benim omuzlarımda. | Open Subtitles | ولكننا نغرق في الديون وكل ذلك علي عاتقي |
- Dinle, Columbia'nın ücretine gücüm yetmez ve önümüzdeki 40 yıl boyunca borç içinde yüzecek değilim. | Open Subtitles | اسمعوا، لا يمكنني تحمّل تكلفة جامعة "كولومبيا" وأنا لن أتورط في الديون لمدة 40 عام. |
borç içinde yüzüyorum. | Open Subtitles | أنا غارق في الديون. |
Kocasının borç içinde olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت أن زوجها واقع في الديون |
Kocasının borç içinde olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت أن زوجها واقع في الديون |
Ayrıca borç içinde yüzüyorum. | Open Subtitles | كما أنّي غارق في الديون |