Bu hisseleri Avrupa'daki liman ve kahvehanelerde satarak Hollandalı şirket, farkında olmadan dünyanın ilk borsasını icat etmiş oldu. | TED | ببيع تلك الأسهم في محال القهوة وموانئ الشحن عبر القارة، بذلك ابتكرت شركة الهند الشرقية الهولندية أول بورصة في العالم. |
İki yıl önce Tokyo borsasını çökerten virüsü o programlamıştı. | Open Subtitles | انه هو من صنع الفيروس الذي دمر بورصة طوكيو منذ عامين |
NASDAQ New York borsasını ele geçirme çabalarından vazgeçti. | Open Subtitles | مؤشر "ناسداك" هبوطها الساخب يسعى لتولي أمر بورصة "نيويورك" |
- Singapur borsasını analiz ediyorum. | Open Subtitles | أعمل بمراقبة البورصة (السنغافورية) |
Londra borsasını takip ediyorum. | Open Subtitles | أتفقّد البورصة في (لندن). |
Ticaret için tekrar New York borsasını açtıklarında menkullerden gelen karının yarısını istiyorum. | Open Subtitles | ـ نصف نصف من أرباح بيعك الخاص ،)في بورصة أسواق (نيويورك اليوم الذي أعادوا فتحها للتجارة. |
Bu, 17 yaşında Tokyo Menkul Kıymetler borsasını hackleyen ve 1.4 milyon dolar çalan aynı Sameer Ali mi? | Open Subtitles | - أليس أنت (سمير على) الذى إقتحم .... بورصة "طوكيو" 17 مرة |
New York borsasını mı hackledin? | Open Subtitles | هل اخترقت بورصة (نيويورك)؟ |