"boruyu" - Traduction Turc en Arabe

    • الأنبوب
        
    • الأنابيب
        
    • البوق
        
    • الانبوب
        
    • الماسورة
        
    • أنبوب
        
    • الإنبوب
        
    • الخرطوم
        
    • انبوب
        
    • الغليون
        
    • النفير
        
    • الأنبوبة
        
    EDS parmağınızı olsun. O boruyu kesmek için hazır olun. Open Subtitles اضغط على زر نظام فصل الطوارئ، استعد لفصل ذلك الأنبوب.
    Dylan'a boruyla vuran ve sen boruyu elinden aldığında Dylan'ı pencereden iten kişinin. Open Subtitles الشخص الثالث هو الذي ضرب ديلان بلأنبوب وعندما أخذتِ الأنبوب دفع من النافذة
    Eğer açık çölde iseniz nefesinizi ağzınızdan burnunuza doğru, ve ağzınızdaki bu boruyu kullanarak solumayı sakın unutmayın Open Subtitles عليك أن تكون فى الصحراء المفتوحة تذكر للتنفس عبر فمك وإخراج التنفس من أنفك عبر هذا الأنبوب
    Babam bu 64 boruyu koyabilmek için burayı genişletti. Open Subtitles وأضاف الأب هذا التمديد حتى انه يمكن احتواء هذه الأنابيب 64 فيها.
    Kardeş Ledeyard zannedersem boruyu bir daha öttüreceksin. Open Subtitles ايتها الاخت ليدارد ارجو ان تنفخي في البوق
    Gırtlaklarına o boruyu sokuyor, sonraki on dakika bir cehennem. Open Subtitles تغرس هذا الانبوب في حلقهم، الـ10 دقائق التالية هي جحيم بحق
    boruyu sökmek için kullanacaksan buyur yoksa kaldır şunu. Open Subtitles إن لم تكن ستستخدم مديتك في تحطيم الماسورة فالق بها
    Aşağıda sıkışan bir boruyu kesmemiz gerek. Open Subtitles سأحتاج إلى دقيقتين أخريتان لدى أنبوب عالق فى الحفرة
    Teğmen, ya o boruyu tamir edersin, ya da herkese bir şemsiye alırsın. Open Subtitles أيها الملازم، أصلح ذلك الأنبوب أو اشترِ مظلّة للجميع
    Selam çocuklar.. Biri şu kırık boruyu alıp kafama vurabilir mi? Open Subtitles مرحباً يارفاق هلا يلتقط أي منكما هذا الأنبوب.
    Patron tuvaletteki boruyu tamir edene kadar size içki vermemi yasakladı. Open Subtitles مرحباً ايرل مرحباً رجل السراطين، أحتاج بعض الجعة آسف، قال المدير انني لن أخدمك قبل أن تصلح ذلك الأنبوب في المرحاض
    Eee, boruyu bulman Kelly Morris'in yalan söylediğini nasıl kanıtlıyor? Open Subtitles كيف يدل أيجاد الأنبوب أن كيلي موريس كاذبة
    Kelly boruyu adamın elinden aldı, ama Dylan bilincini kaybetmişti. Open Subtitles تتنزع كيلي الأنبوب منه و لكن ديلان يفقد الوعي
    Delice geldiğini biliyorum ama o boruyu bana o gösterdi. Open Subtitles أعلم بأنه يبدوا جنوناً لكنه أشار لي بإتجاه الأنبوب
    Çantasında şu boruyu ve folyo yanığını buldum. Open Subtitles لقد وجدت هذا الأنابيب الشارع، واحباط الموقد في حقيبته.
    En güzeli de sarhoşun tekinin gelip bakır boruyu duvardan çalmasıydı. Open Subtitles وقد اتئ مدمن فقط لسرقة الأنابيب النحاسية من الجدار
    Yaptığını söylediği her şey... senin boruyu çalmanı engellemek içindi... Open Subtitles كل شيء هو فعله، كل شيء قاله كان فقط لمنعك من نفخ البوق
    Dr. Pineda, boruyu sokmadın mı daha? Open Subtitles د.بينيدا, هل تمكنت من ادخال ذلك الانبوب بعد؟
    Eğer boruyu tekrar eritirsem bir tuhaflık olduğunu anlarlar. Open Subtitles إن حطمت هذه الماسورة ثانيةً فسيثير هذا شكهم
    - Şimdi dirsek boruyu bağlaman gerekiyor... Open Subtitles ـ حسناً ,من أجل الخطوة التالية أنتِ بحاجة تثبيت أنبوب الكوع ـ حسناً
    Dönerken, benim uyuyor olduğum sırada, benim önümdeki koltuğa ahşap boruyu bırakır. Open Subtitles و في طريق عودته عندما كنت أنا نائماً قام بوضع الإنبوب الخشبي في مقدمة مقعدي
    Alttaki boruyu da değiştirmek zorunda kaldım, şimdi mükemmel çalışıyor. Open Subtitles الخرطوم السفلى كان مقطوعا أيضا وكان على أن أقوم بتغييره
    Sonra şoför arabaya gaz akışını sağlayan boruyu takmak üzere arabanın altına girdi. Open Subtitles وبعدها ينزل السائق تحت الشاحنة لتوصيل انبوب الغاز بالشاحنة والانبوب يغذي الشاحنة بالغاز
    Söylesene kardeşim, O boruyu neden yanında taşıyorsun? Open Subtitles أخبرني يا صاح، لمَ تحمل هذا الغليون معك؟
    boruyu geciktiriyorlar. Hiç doğru değil. Open Subtitles النفير، إنهم يأخرون إطلاق النفير
    Şu boruyu öbür ucundan tut, Nathan Scott. Open Subtitles أمسك الأنبوبة من الجهة الأخرى , يانايثن سكوت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus