Gus Boulis, Kanada'dan gelip, Miami'de sandviççi zinciri açmış. | Open Subtitles | إذن(غس بوليس)هذا أتى من كندا فتح سلسلة من مطاعم السندويتش في(ميامي) |
Kısa sürede Boulis'in kumar lisansı zora girmeye başlamış. | Open Subtitles | قريبا جدا(بوليس)سيواجه كارثة كبيرة مع رخصة القمار |
Adam, sadece ortağım Michael Scanlon'la birlikte Florida'ya gidip, Gus Boulis'le konuş. | Open Subtitles | (آدم)فقط إذهب إلى(فلوريدا)مع شريك عملي(مايكل سكانلون) و تكلموا أنتم يا رفاق مع(غس بوليس)هذا |
Boulis, ailesine değer veriyormuş. Tüm sülalesini işe almış. | Open Subtitles | يبدوا كأن(بوليس)صاحب قيم عائلية يبدوا كأنه وظف العائلة كلها |
Konstantinos Boulis. Beklettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | (كونستانتينو بوليس)،آسف على إبقائكم تنتظرون |
Boulis'in aklı başına gelir. Güven bana, Mikey. Hatta kal. | Open Subtitles | (بوليس)سيغير رأيه يا(مايكي) ثق بي،إنتظر،(بوب)؟ |
Bunun örneklerinden birisi Sunsails kumarhanesi ve sahibi Gus Boulis'tir. | Open Subtitles | يحذفوا بعيدا مثال ذلك،قضية كازينو(سنسيل) و مالكه(غس بوليس) |
Elimizdeki her şeyle Boulis'in üstüne gidelim. | Open Subtitles | اسمع،نحتاج لإعطاء كل شيء يمكننا على(بوليس)هذا،حسنا |
Kendine şunu sor: Gus Boulis ne istiyor? | Open Subtitles | يجب أن تسأل نفسك"ما الذي يريده(غس بوليس)؟" |
Boulis hem şirketini satmak hem de elinde tutmak istiyor. | Open Subtitles | ما يريده(بوليس)هو إبقاء شركته و بيعها في نفس الوقت |
Gizlice Boulis'e yüzde on veririp, danışmanlık ücreti desek? | Open Subtitles | ماذا لو أرجعنا لـ(بوليس)الـ10%بهدوء سميها رسوم الإستشارة |
Boulis masa altından işi yürütmek istiyor. Bu kanunlara aykırı. | Open Subtitles | (بوليس)يريد أن يبقي على جزئه من العمل تحت الطاولة |
Mahkeme emri çıkardım. Gus Boulis teknelere yaklaşamaz. | Open Subtitles | لقد حصلت على أمر من المحكمة (غس بوليس)لا يمكنه الإقتراب من السفن |
Bence Gus Boulis'i devre dışı bırakma vakti geldi, eminim bana katılıyorsundur! | Open Subtitles | أعتقد بأنك ستوافق،إنه الوقت لذهاب(غس بوليس)من(سنسيل) |
Sadece Gus Boulis'in bana bir daha tükenmez kalemle sadırmamasını sağla. | Open Subtitles | فقط أريدك أن تتأكد من أن(غس بوليس) لن يهاجمني أبدا بقلم حبر لعين |
2005 yılında Anthony Muscatello ve Anthony Ferrari Gus Boulis'i öldürmekle suçlandı. | Open Subtitles | في 2005،(آنثوني موسكاتلو)و(آنثوني فيراري) إتهما بقتل(غس بوليس) |
Sorun şu ki, Boulis Amerikan vatandaşı değil. | Open Subtitles | المشكلة هي،(بوليس)ليس مواطن أمريكي |
Gus Boulis'in satışına yardım etmeni istemiştik. | Open Subtitles | لقد طلبنا منك مساعدة(غس بوليس)لبيع عمله |
Tek yapman gereken, Boulis'in duygularına hitap etmek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو جعل(بوليس)معقولا |
Gus Boulis'in Sunsail'den çıkmasını istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنك تريد(غس بوليس) خارج(سنسيل) |