Saçlarımı ve kaşlarımı kızıla boyadım, saçlarıma kıvırcık perma yaptırdım, kilo verdim ve kendimi, bir filmde rol alan bir karakter olduğuma inandırdım. | TED | صبغت شعري وحواجبي بلون الزنجبيل، غيرت شعري ليصبح مجعدًا فقدت وزني وجعلت نفسي أصدّق بأنني مجرّد شخصية تمثّل في فيلم. |
Evet saçlarımı boyadım. Ama onunla bir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | أنا صبغت شعري ما سبق وأن كان عنده علاقة بها |
Englewood denilen oldukça kötü bir bölgede yakında yıkılacak olan evleri boyadım. | TED | دهنت بيوتًا ستُهدم قريبًا في منطقة سيئة السمعة تدعى إنجليوود. |
30 resim boyadım, tek seferde bir tabaka şeklinde, her biri diğerinin üstüne, her resim hayatımdaki bir etkiyi temsil edecek biçimde. | TED | و بالتالي رسمت 30 صورة ، طبقة واحدة في كل مرة طبقة فوق الأخرى و كل صورة تمثل تأثيراً على حياتي. |
İlk CD'yi yeni bitirdim, şimdiden kik boks kursuna yazıldım ve dairemin bir duvarını beyaza boyadım. | Open Subtitles | لقد أنهيت القرص الأول للتو و لقد سجلت سلفا لدرس في الكيك بوكسينغ و لقد طليت حائطا في شقتي باللون الأبيض |
Bu panjurları ben boyadım. | Open Subtitles | وأنا من قام بطلاء مصاريع النوافذ هذه |
Ben de canım, Bak saçlarımı boyadım. | Open Subtitles | اجل كذلك أنا يا كعكتي أجل ، لقد صبغت شعري |
Muhtemelen beni daha önce hiç fark etmemişsindir çünkü saçımı boyadım ve aniden bir çift göğsüm oldu. | Open Subtitles | أجل, على الأرجح أنك لم تلاحظني من قبل لأني صبغت شعري عن قرب و نما لي زوجين من الأثداء فجأة |
Merhaba! Wan'er. Saçımı sana benzemek için boyadım. | Open Subtitles | مرحبآ وانيير لقد صبغت شعري ليبدو مثل شعرك |
Yapamam. Bu sabah saçımı boyadım. Kırk sekiz saat ıslatamam. | Open Subtitles | لا استطيع , صبغت شعري هذا الصباح لا يمكنني تبليلة 48 ساعه |
Ceviz rengi vernik ile boyadım. Komple rezil oldu. | Open Subtitles | لقد دهنت هذا اللوح بدهان جوزى اللون فأفسدت شكلها تماماً |
Arabalarını yıkadım. Evini boyadım. | Open Subtitles | شمعت سياراتك، دهنت المنزل، والسياج |
Dairemi yeniden boyadım. Yıllardır orada yaşıyorum. | Open Subtitles | دهنت شقتي مجدداً، أعيش هناك منذ سنوات |
Gitarları boyadım, duvar resimleri yaptım. Bulabildiğim her şeyi boyadım ve her şey tuvalim oldu. | TED | رسمت على الغيتار، وبدأت برسم الجداريات، كنت أرسم على أي شيء تقع عليه يداي وكل شيء بدا كقماشي. |
Bunu senin için aldım ve saksıyı boyadım. Ama dalları biraz kırıldı. | Open Subtitles | لقد رسمت على الأصيص بنفسى, حتى تشعرى بالحرية إذا كسرتيه بالصدفة |
Anlaştığımız gibi evini boyadım. | Open Subtitles | طليت جدران منزلك وفقا لإتفاقنا |
Çatıdaki deliği onardım pencere çerçevelerini boyadım, bacayı temizledim ve iki kış yetecek kadar odun kestim. | Open Subtitles | قد أصلحت السقف، و طليت النوافذ ، و نظفت المدخنة. و قطعتُ قدر من أخشاب يكفي لشتائين، هل أخبركِ أحداً من قبل أنكِ سيّدة مهام؟ |
Pencereyi boyadım. Çok güzel oldu. | Open Subtitles | أنا قمت بطلاء النافذة انها تبدو جيدة |
benim düğün kıyafetim ama sonra, onu siyaha boyadım ve benim matem elbisem oldu güzel hikayeymiş | Open Subtitles | كان رداء زفافي ولكني صبغته بالأسود وأصبح رداء حدادي قصة رائعة يا سيدتي |
- Hayır be. Tırnaklarımı yeni boyadım. | Open Subtitles | لا أكيد لقد صبغتُ أظافري للتو |
Bir beşik ayırttım ve çocuk odası sarısına boyadım. | Open Subtitles | إخترت السرير وصبغت غرفة الطفل بالأصفر |
Ben temizledim, ben boyadım, ben dekore ettim. Orası benim! | Open Subtitles | لقد نظفتها وصبغتها وزينتها، إنها لي |
- Sağ ol, kendim boyadım. | Open Subtitles | -شكرا، قمت بطلائها بنفسي . |