Kağıt, üreticiden bize, kesilmiş ve boyanmış olarak gelir. | Open Subtitles | يتم إرسال الورق مقطع و مصبوغ جاهزاً لنا من صانع للورق |
Pekâlâ... Saçları boyanmış, ölüm sebebi belli değil. | Open Subtitles | حسناً، شعر أشقر مصبوغ ليس من سبب واضح للوفاة |
Addams ailesindeki Cousin itt gibi boyanmış motoru gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت تلك الدبابة اللتي كانت مرسومة مثل كويسن اتت. شخصية في فيلم |
Bir de gerçek gibi görünen, aslına uygun boyanmış silikon bacaklar. | TED | وكذلك هذه الأرجل المصنوعة من السيليكون الأشبه بالحقيقية التي رسمت بطريقة جوهرية |
Son günlerde yaşadığımız istemediğimiz olaylar yüzünden şimdi kabaca boyanmış, o kadar da komik olmayan. yüzlerce mankenin .satış sorumlusu durumundayım ve bundan sonra sizin kesilmemiş çimlerinizi üstünde gezmeye uygun hale ve yoldan geçenlere: "Millet burada gerçek komedi bir borazancı yaşıyor" diyecek hale getirmek için aramanızı bekliyorum. | Open Subtitles | و نتيجة لـ دعوة قضائية أنا الآن أملك المئات من المنصات لـ رسومات غير مضحكة .. على مجسمات خشبية |
Üstü başı janjanlı maviye boyanmış. | Open Subtitles | يوجد عليه طلاء أزرق أو شيء ما لكنه سيصبح على ما يرام |
Genç adamların savaş için boyanmış. Kafa derisi yüzme bıçakları kırmızı. | Open Subtitles | شبابكم قاموا بالطلاء استعدادآ للحرب و فروات رماحهم حمراء |
Kitabınızın çoğunu okuduk ama geri kalanının üzeri boyanmış ve parçalanmıştı. | Open Subtitles | لقد قرأنا معظم الكتاب لكن البقي ملون أو ممزق |
Ama farklı görünüyor. Ölü bir kaltak gibi beyaza boyanmış. | Open Subtitles | لكنة بدا مختلفا كان مرسوم على وجهه مثل الموتى الزناة |
Ve kırmızıya boyamak istersek, zaten yarısı boyanmış bile. | Open Subtitles | وإذا أردنا صباغته باللون الأحمر، إنه نصفه مصبوغ مسبقاً. |
Eğer birinin pembeye boyanmış saçları varsa. | Open Subtitles | اذا كان شخص يريدك ان تعرف اذا كان شخص ما لديه... شعر مصبوغ باللون الوردي |
Bir gün Yahudiler için karne toplayan arkadaşlarımdan biri beraberin getirdiği saçları sarıya boyanmış bir kadınla bana geldi. | Open Subtitles | فى احد الأيام أتى إلى أحد اصدقائنا وكان معتاداً على جمع بطاقات الطعام لصالح اليهود وكانت بصحبته امرأه ذات شعر أشقر مصبوغ |
Arkada spreyle boyanmış tabelalar vardı : | Open Subtitles | كان هناك علامات مرسومة هناك فى الخلفية |
Kakadular, papağanlar, kaplanlar kadifenin üstünde boyanmış. | Open Subtitles | اللببغاوات و العصافير و النمور رسمت على المخمل الناعم |
Kabaca boyanmış, o kadar komik olmayan sokak sanatı mankenleri. | Open Subtitles | رسومات غير مضحكة .. على مجسمات خشبية |
ACİL ÇIKIŞ Bu acil çıkış kapısı duvara boyanmış. | Open Subtitles | مهلاً ، مخرج الطوارئ هذا فقط طلاء |
Bilemiyorum, bir oteldeki kırmızıya boyanmış bir boğa kaçırmak ve bir kongreye kocaman bir tüfekle girmek, iki çok farklı olay. | Open Subtitles | تهريب بالون مملوء بالطلاء الأحمر إلى الفندق وانسلال بندقية داخل المؤتمر أمران مختلفان تماماً |
İşte geleneksel şekilde boyanmış bir su altı sahnesi. | TED | لذلك فهذا مشهد تقليدي ملون تحت الماء. |
Biri sadece üstüne kırmızı boyanmış bir şeker paketiydi. | Open Subtitles | أحد المستشعرات كان طبق حلوى مرسوم عليه ضوء أحمر |
Aynı zırh ama kırmızı, beyaz ve maviye boyanmış. Şuna bakın. Ayrıca adını Demir Vatansever olarak da değiştirmişiler. | Open Subtitles | نفس البدلة ولكن طُليت باللون الأحمر، الأبيض والأزرق، أنظروا |
Çok yakında bir gün bu duvarlarda renkler yükseldikçe daha çok insanın bize katılmasını, bu hayale katılmasını umuyoruz. Belki bir gün Vila Cruzeiro'nun tamamı boyanmış olacak. | TED | نعم، وفي وقت قريب جدًا، عندما تظهر الألوان على الجدران، نأمل في أن ينضمّ إلينا أناس أكثر، ينضمون إلى هذا الحلم الكبير، وربما يومًا ما كل فيلا كروزيرو سيتمّ طلاؤها. |
Pencereler siyaha boyanmış, tek bir giriş kapısı var. | Open Subtitles | النّوافذ دُهِنَتْ باللون الأسود, باب دخول واحد . |
İki erkek kurbanın saçları da siyaha boyanmış, kadın olan da esmer. | Open Subtitles | كلا الضحيتين الذكور تم صبغ شعره بالأسود و الإمرأة ذات شعر داكن |
Tahtadan yapılmış, bakır rengine boyanmış. | Open Subtitles | إنها خشبية، إنها مصنوعة من الخشب و مصبوغة ليبدو أنه نحاس |
Artık inanılmaz bir seyahat yapmak üzere mükemmel boyanmış bir kübünüz var. | TED | والآن لديك مكعب مطلي بشكل مثالي للقيام برحلة مذهلة. |
Şimdi ikinizden biri neden yapılmış ve boyanmış bir parça yerine bu tahtaya baktığımı söyleyebilir mi? | Open Subtitles | أيّ منكما أيها الحقيران يخبرني ،لمَ أنظر إلى عارضات خام عوض أن تكون مطلية ومرصعة؟ |